Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/2242 E. 2015/16853 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2242
KARAR NO : 2015/16853
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde, kolluk görevlileri tarafından …mahallesi, .. boyunda yürütülmekte olan denetimler sırasında, sanığın içerisinde bulunduğu park halindeki araçtan şüphelenilmesi üzerine, … Sulh Ceza Mahkemesi’nin 24/04/2012 tarih, 2012/1051 değişik iş sayılı kararına istinaden arama yapıldığı, yapılan arama sonucunda, aracın torpido gözünde, kültür varlığı olabileceği değerlendirilen 101 adet sikkenin ele geçirildiği, bu eserler üzerinde tarafsız arkeolog bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda, tümünün 2863 sayılı Kanun kapsamında taşınır kültür varlığı vasfında olduğunun belirtildiği, görülmekle;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın dava konusu eserleri, yakalandığı tarihten bir gün önce traktör ile tarlasını sürerken bulduğuna ilişkin beyanlarının aksine bir delil bulunmaması karşısında, 2863 sayılı Kanun’un 67/2 maddesinde düzenlenen “kültür varlığı ticaretine aykırılık” suçunun oluşması için, bildirimi yapılmamış kültür varlığının ticaret kastı ile “ satışa arz edilmesi”, “satılması”, “verilmesi”, “satın alınması” ve “kabul edilmesi” eylemlerinden hiç birinin somut olayda gerçekleşmediği, “haber verme yükümlülüğünü ihlal” suçuna ilişkin olarak ise aynı Kanun’un 4. maddesinde belirtilen üç günlük sürenin henüz dolmadan sanığın eserlerle birlikte yakalanmış olduğunun anlaşılması karşısında, atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirmelerle, mahkumiyetine dair yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, sadece kendi alt soyu açısından koşullu salıverme süresine kadar uygulanabileceği, alt soy haricindeki kişiler yününden ise, yoksunluğun, hapis cezasının infazına kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.