Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/2100 E. 2015/19121 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2100
KARAR NO : 2015/19121
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık …’nun mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sanığın kusursuz olduğuna, eylem ile ölüm arasındaki illiyet bağının kesildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık …’nin mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise;
Sanık müdafinin meydana gelen olayda sanığın kusuru olmadığına ilişkin itirazlarının reddine, ancak;
04.01.2011 günü saat 17.15 sıralarında… Devlet Yolu üzerinde … istikametinden İzmir istikametine seyir halinde olan sanık sürücü … sevk ve idaresindeki… plaka sayılı otomobilin yolun sağından soluna karşıdan karşıya geçmekte olan maktul yaya…’a sağ ön yan kısımlarıyla çarpması sonucu yaralanan yayanın, sanık …’nın görev yaptığı … Devlet hastanesi aciline getirildiği, sanık… tarafından yapılan muayene-tetkikler sonucu basit şekilde yaralandığının söylendiği, ölenin yakınlarının ısrarı üzerine müşahade odasına alınan ölenin aralıklarla kusması ve tansiyonun aşırı düşmesine rağmen sanık tarafından tıp biliminin kurallarına uygun şekilde davranılmadığı, …. İhtisas Kurulunun 24/07/2013 tarihli raporuna göre; ” kişinin vital bulgularının (tansiyon nabız, hemogram) aralıklarla kontrol edilmemesi, çekilen grafilerin yanlış olarak değerlendirilmesi ve multipl travma öyküsü olan bir kişide ortopedi ve genel cerrahi konsültasyonu istenmemesi nedeniyle Dr…’nin kusurlu olduğu, ancak kişinin yaşı ve trafik kazası sonucu oluşan travmanın ağırlığı da dikkate alındığında; zamanında uygun tanı konularak tedavisinin başlanması durumunda da kişinin kurtulmasının kesin olmadığı, hekim kusurunun trafik kazasına bağlı yaralanma ile ölüm arasında illiyet bağını kesen bir durum olmadığı oy birliğiyle mütalaa olunur.” şeklindeki raporuna göre de sanığın kusurlu olduğu ancak, sanığın eylemi ile ölüm arasında uygun illiyet bağının bulunmadığının bildirilmesi karşısında, sanığın eyleminin bir bütün halinde TCK’nın 257/2. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden sanığın yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.