Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/1930 E. 2015/18390 K. 26.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1930
KARAR NO : 2015/18390
KARAR TARİHİ : 26.11.2015

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
29.03.2009 tarihi saat 20.15’te düzenlenmiş trafik kazası tespit tutanağında; 29.03.2009 günü saat 20.15 sıralarında … İlçesi … girişinde meydana gelen trafik kazasında, ……. plakalı araç sürücüsü …’in … istikametine seyir halindeyken belirtilen mevkiye geldiğinde, aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıktığı, yolun dışındaki toprak alanda bulunan demir direğe çarparak takla attığı ve şarampole yuvarlanması neticesinde kazanın meydana geldiği, kazada aracın sol arka kapı ve arka tekerlek kısmının komple hasar gördüğü, ön camın kırıldığı, kaza neticesinde araç sürücüsü … ve yolcu …’ün yaralandığının tutanak altına alındığı olayda, her ne kadar sanık kaza nedeniyle hafıza kaybı yaşaması nedeniyle olayı hatırlayamadığını beyan etmiş ise de, ölenin kardeşi olan tanık …’ün “ölen kardeşim olur, olay günü kardeşim, ben ve …adlı arkadaşım ile pikniğe gitmiştik, piknik yerine vardığımızda daha önceden tanıdığım sanık… ile bazı arkadaşları da orada piknik yapıyorlardı sonra toplanıp hep birlikte piknik yapmaya başladık, akşam olunca eve döneceğimiz sırada sanık… siz üç kişisiniz benim yanıma bir arkadaş verin dedi, ben de kardeşim seninle gelebilir dedim, arabalarımızı çalıştırdık, sanık… arabasını kendi kullanıyordu, direksiyona o geçti, yanına da kardeşim geçti, sanık… çok titiz birisidir aracında sigara bile içirmiyordu, daha önce bir kaç defa istememize rağmen aracını bize vermemişti, ben olay günü aracını kardeşime kullanması için verdiğini düşünmüyorum” şeklindeki beyanı, kazadan hemen sonra olay yerine intikal eden ambulans şoförü …’nin “kaza yerine gittiğimde kaza yapan araç takla atmıştı ve sol yan tarafına yatık vaziyette gördüm, yaralıları şahsen ve ismen tanımıyorum, ancak iki tane yaralı gördüm, bir tanesi aracın dışında yatıyordu, diğeri de aracın içerisindeydi, aracın içerisinde olan aracın önünde sol tarafta aracın pedallarına doğru direksiyonun altında cenin vaziyetinde sıkışmıştı, bu kişinin ayakları ve kafası da şoför koltuğu tarafındaydı, daha doğrusu sol ayağı pedalların olduğu yerdeydi, sağ ayağı da vites kolunun olduğu yerdeydi, ayak havada duruyordu, ancak emniyet kemeri takılı olmadığı için kazadan önce aracı kullanan kişi miydi, yoksa kaza sırasında başka bir koltuktan mı kayarak oraya mı sıkıştı, onu bilemiyorum, zaten araç sol tarafa devrilmişti, aracın dörtlü ışıkları da yanmıyordu, ancak park lambaları yanıyordu, çünkü kontak kapatılmamıştı, araç çalışır vaziyette değildi, yaralı kişi de aracın solunda yatık olan kısımda direksiyonun olduğu kısımda duruyordu” şeklindeki beyanı, yine yeminli dinlenen tanık … “ olay tarihinde ölen … ve kardeşi … ile birlikte pikniğe gitmiştik, orada bulunan sanık ile karşılaştık, o da bize katıldı, sanık ile … daha önceden tanıştığı için … kardeşi …’i de sanık ile tanıştırdı, o gün … ile sanık alkol almışlardı, sanık çok alkollü idi,… o kadar değildi, oradan ayrılacağımız sırada sanık …’e madem tanıştık gel benim araba ile birlikte gidelim dedi, … bu teklifi kabul etti, sanık aracın direksiyonuna oturdu, …’de öne sanığın yanına oturdu, ancak sanık ve …’in bulunduğu araba henüz hareket etmeden biz … ile başka bir araba ile hareket edip oradan ayrıldık, İnegöl’e geldik, yaklaşık 1,5 saat sonra kaza olduğunu öğrendik, sanıktan en son ayrıldığımız piknik yeri ile kazanın gerçekleştiği yer arasında yaklaşık 3-4 km’lik bir mesafe vardır, kaza anında aracı kimin kullandığını bilmiyorum ancak en son ayrıldığımızda direksiyonda sanık oturuyordu” şeklindeki beyanı, yine aracın sanığa ait olması ve ölen ile sanığın kazadan hemen önce tanışmış olmaları nedeniyle sanığın daha önceden tanımadığı ölene aracını kullanmak için vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olması, yine sanığın dosya içerisinde mevcut doktor raporunda koklamakla alkollü olduğunun belirtilmesi de dikkate alındığında, sanığın kaza tarihinde alkollü şekilde direksiyon başına geçerek…’ün ölümüne neden olduğu anlaşılmakla, atılı suçtan mahkumiyeti yerinde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.