Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/1744 E. 2015/19032 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1744
KARAR NO : 2015/19032
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

Mahkemesi : Ağır Ceza Mahkemesi

Davacı vekilinin 04.09.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan …Ağır Ceza Mahkemesinin, 2011/54 Esas – 2013/67 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) terör örgütüne üye olma suçundan tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 08.07.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 04.09.2013 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 501 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp fazla tayini,
2- Tutuklandığı tarihte …Belediye Başkanlığında işçi olarak çalışan davacının, 11.09.2010 tarihinde gözaltına alındığı,15.09.2010 tarihinde tutuklandığı ve 25.01.2012 tarihinde tahliye edildiği, …Belediye Başkanlığından alınan 9.1.2014 tarihli yazıya göre; davacının 15.9.2010-20.6.2011 tarihleri arasında düzenli olarak maaşını aldığı, 20.06.2011 – 1.2.2012 tarihleri arasında toplu iş sözleşmesi gereğince ücretsiz izne ayrıldığından maaşını alamadığı, 1.2.2012-14.2.2012 tarihleri arasında izin dönüşü maaşının kendisine ödendiği ayrıca çalıştığı sürelere ilişkin ikramiyelerin ve diğer sosyal haklara ilişkin ödemelerin kendisine ödendiğinin bildirilmesi karşısında, davacının maddi tazminata konu olacak bir zararı olmadığından bu yöndeki talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi,
3- Yasal faizin gözaltına alınma tarihi olan 11.09.2010 tarihinden itibaren talep edilmesi karşısında kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına tutuklama tarihi olan 15.09.2010 tarihinden itibaren yasal faiz verilmesi,
4- Davacı yararına hükmedilen toplam tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nisbi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,
5- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden ve özellikle maliye hazinesinden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.12.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.