YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/17249
KARAR NO : 2016/2980
KARAR TARİHİ : 25.02.2016
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
İmar kirliliğine neden olmak ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet suçlarından sanık …’in, imar kirliliğine neden olma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 184/1, 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis; 2863 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 2863 sayılı Kanun’un 65/b, 5237 sayılı Kanun’un 62 ve 52. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 80 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında verilen hapis cezalarının 5237 sayılı Kanun’un 51/1-3. madde ve fıkraları gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine dair … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/05/2011 tarihli ve 2010/331 Esas, 2011/191 sayılı kararının infazı sırasında imar kirliliğine neden olma suçundan verilen cezanın suça neden olan eklenti yapının yıkıldığı ve eski projeye uygun haline getirildiği anlaşıldığından, 5237 sayılı Kanun’un 184/5 ve 5271 sayılı Kanun’un 223. maddeleri gereğince bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına ilişkin aynı mahkemenin 30/09/2011 tarihli ek kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinin bildirilmesi üzerine, sanık hakkında 2863 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun’un 51/7. maddesi gereğince aynen çektirilmesine dair anılan mahkemenin 02/04/2015 tarihli ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 29/04/2015 tarihli ve 2015/572 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre; fikri içtima kuralları gereğince tek eylemden ancak bir ceza verilmesi gerekirken, hem imar kirliliğine neden olma hem de 2863 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından ceza verilmesi usul ve kanun hükümlerine aykırı olmakla birlikte, imar kirliliğine neden olma suçundan verilen ceza, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30/09/2011 tarihli ek kararı ile ortadan kaldırıldığından, bu hususta kanun yararına bozma yoluna başvurulmasında herhangi bir hukuki yarar bulunmadığından, anılan husus kanun yararına bozma başvurusuna konu edilmeyerek yapılan incelemede;
2863 sayılı Kanun hükümlerine muhalefet suçu açısından hükümlünün eyleminin 08/10/2013 tarihli ve 6498 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile değiştirilen 2863 sayılı Kanun’un 65/b maddesi kapsamına girdiği belirlenmekle birlikte, dosya arasında bulunan 02/02/2011 tarihli fen bilirkişisinin raporuna göre, hükümlünün tecavüz etmiş olduğu kısmın 1061 ada, 3 numaralı parsele bitişik ve haritada “boşluk” olarak bırakılan bir alan olduğu, bu gibi yerlerle ilgili olarak herhangi bir tescil işlemi yapılmadığı, bu yerlerin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunup, kanun gereği belediye sınırları içerisinde olduğu ve kullanımının belediye tarafından idare edildiği belirlenmekle, 2863 sayılı Kanun’un 57. maddesindeki düzenlemeler de göz önüne alındığında, hükümlünün eyleminin 2863 sayılı Kanun’un 65/b madde ve fıkrasında tanımlanan suça değil de 65/d madde ve fıkrasında tanımlanan suça uyduğu ve 65/d madde ve fıkrasında tanımlanan suçun yaptırımının daha hafif olması sebebiyle, sanık aleyhine sonuç doğuracak şekilde yazılı şekilde karar verildiğinden, sanığın 2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan 1 yıl 8 ay hapis ve 80 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve bu hapis cezasının ertelenmesine ilişkin … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/05/2011 tarihli ve 2010/331 Esas, 2011/191 sayılı kararı ile, erteli hapis cezasının aynen infazına ilişkin karara karşı yapılan itirazın reddine dair … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 29/04/2015 tarihli ve 2015/572 değişik iş sayılı kararlarında isabet görülmediğinden bahisle; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararların bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı’nın 23/10/2015 gün ve 2015/21637/68910 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30/11/2015 gün ve 2015/361016 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü :
Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu’nun 02/07/1987 tarih ve 3439 sayılı kararı ile kentsel sit alanı olarak belirlenip, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 09/05/1992 tarih ve 2454 sayılı kararı ile koruma amaçlı imar planı onaylanan bölge içerisindeki korunması gerekli kültür varlığı taşınmazın, 20/07/2000 tarihi itibariyle sanığın annesi Semra Seven adına kayıtlı olduğu, … Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü görevlilerince yapılan incelemede, suça konu tescilli bina bitişiğine 18 metre kare ebadında ahşap bir yapı inşa edildiği belirlenerek, 30/07/2010 tarihli yapı tatil zaptının düzenlendiği, anılan zapta dayanılarak sanık hakkında, “imar kirliliğine neden olma” ve “2863 sayılı Kanuna aykırılık” suçlarından dava açıldığı, dosya içerisinde mevcut 25/01/2011 tarihli ek bilirkişi raporunda, tescilli binanın deniz tarafına bitişik olarak, servis ve bulaşık amaçlı bir bölüm ilave edildiğinin, bu yapılırken tescilli binanın duvarına, binadaki kafeteryadan giriş çıkışı sağlayacak bir kapı, servis penceresi ve aydınlatma penceresi açılmak suretiyle yapıya zarar verildiğinin belirtildiği, 31/03/2011 tarihli ek bilirkişi raporu ile de, suça konu inşaatın “yapı” kapsamında kaldığının belirlendiği;
Sanık tarafından, koruma amaçlı imar planı onaylanan kentsel sit alanındaki tescilli binaya bitişik olarak, ruhsata tabi bir imalatın izin alınmaksızın yapılmış olduğu, üstelik sözü edilen ilave yapı nedeniyle korunması gerekli kültür varlığının zarar gördüğü, … Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü görevlilerince düzenlenen 01/07/2011 tarihli tutanak ile, ilave imalatın kaldırıldığı belirlenmiş ise de, tutanak eki fotoğraflardan, tescilli bina duvarında oluşan zararın mevcudiyetini koruduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla sanığın eyleminin, “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığının zarar görmesine kasten sebebiyet verme” şeklinde nitelendirilmesi gerektiği, bununla birlikte mahkemece, “izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunma” şeklinde nitelendirilen eyleme ilişkin olarak, 12/05/2011 karar tarihi itibariyle yürürlükte olan 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/b maddesi uygulanmak suretiyle hüküm tesisinin, aynı Kanunun 65/a maddesi ile aralarında ceza miktarı bakımından fark bulunmadığından sonuca etki etmeyeceği, ancak, “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığının zarar görmesine kasten sebebiyet verme” olarak nitelendirilen eylem yönünden, 2863 sayılı Kanunun karar tarihi itibariyle yürürlükte olan 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/d maddesinin uygulama alanı bulunmadığı, ilave yapının inşa edildiği taşınmazın belediye sınırları içerisinde ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmasının da sonucu değiştirmeyeceği anlaşılmakla;
Adalet Bakanlığı’nın, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/05/2011 tarihli ve 2010/331 Esas, 2011/191 sayılı kararı ile … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 29/04/2015 tarihli ve 2015/572 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.