Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/17170 E. 2017/3567 K. 27.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/17170
KARAR NO : 2017/3567
KARAR TARİHİ : 27.04.2017

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 2000 manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, “Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” yerine, ”Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat” ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, olarak kabul edilmiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacı vekilinin 23.07.2013 havale tarihli dilekçesi ile müvekkili olan davacının tutuklandığı suç (silahlı terör örgütüne üye olma suçu) nedeniyle 13.02.2012 tarihinde yakalanıp gözaltına alınarak 17.02.2012 tarihinde tutuklandığını, davacı hakkında CMK’nın 250. maddesi ile görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 25.01.2013 tarihinde iddianame düzenlenerek CMK’nın 250. maddesi ile görevli İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/30 Esas sayılı dosyası üzerinden kamu davası açıldığını, anılan mahkemece ek-4’te sunulan 04.02.2013 tarihli tensip zaptı düzenlendiğini, ilk celsenin 02.05.2013 tarihinde yapıldığını ve davacının tahliye edildiğini, davacının yakalanma anından itibaren uzun bir süre sonra hakim karşısına çıkarıldığını, davacının 1 yıl 2 ay 15 gün tutuklu kaldığı halde herhangi bir mahkeme veya hakim karşına çıkarılmaması nedeniyle CMK’nın 141/1-d ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ilgili maddesinin ihlal edildiğinden bahisle 5.000 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu dikkate alındığında,
1- Soruşturmanın makul bir sürede tamamlanıp tamamlanmadığının ve davacının makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılıp çıkarılmadığının, dolayısıyla davacının manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi açısından, tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/30 Esas sayılı ceza dava dosyasının celp edilip ayrıntılı olarak incelenerek ve özellikle davacı (sanık) hakkında düzenlenmiş olan gözaltı ve ifade tutanakları, tutuklama kararı, tutuklama ve tahliye müzekkereleri ile iddianame başta olmak üzere gerekli bütün karar, tutanak ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri de dosya içine alınıp soruşturmaya konu olayın ve savcılıkça yapılan işlemlerin kapsamı ve niteliği belirlenip göz önünde bulundurularak davacının iddialarının gerekçelendirilerek değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi,
2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, UYAP üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.