Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/16952 E. 2017/1383 K. 23.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16952
KARAR NO : 2017/1383
KARAR TARİHİ : 23.02.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 4, 52/2, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Katılan vekili tarafından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılan vekilinin hükmün tefhim edildiği 04.12.2014 tarihinden sonra 12.12.2014 tarihinde UYAP sistemi üzerinden elektronik imzalı temyiz dilekçesi verdiği anlaşılmakla, CMUK’un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra, hükmü temyiz ettiğinden CMUK’un 315/2. maddesi uyarınca temyizin REDDİNE,
2-Sanık müdafii tarafından yapılan temyiz isteminin incelenmesinde;
Olay günü saat 05:20 sıralarında … yönetimindeki … plakalı otomobil ile E-80 TEM otoyolunda seyrederken, … Tesisleri önünde üç şeritli otoyolun ikinci şeritle, üçüncü şerit çizgisi üzerinde rahatsızlanması sonucu durması üzerine yanında yolcu olarak bulunan müteveffa …’nin araçtan inmek suretiyle sol ön kapıyı açarak arkadan gelen sürücüyü ikaz etmeden trafiğe karşı oluşabilecek herhangi bir uyarı işaretlemesi yapmadan müdahale etmesi sonucu aynı yönde, sol şeritte gelen sanık sürücü … yönetimindeki … otomobilin …’ye çarparak ölümüne neden olduğu olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere ve incelenen dosya kapsamına göre; sanık, yerleşim yeri dışında hız limitinin 120 km/saat olduğu TEM otoyolunda, birden ve öngörülmedik şekilde, orta ve sol şeritleri kısmen kaplayan, açılan sol ön kapısı nedeniyle sol şeridin daha da daraltıldığı durumda kapıya ve yanında yol üzerinde bulunan …’ye çarptığı, maktulün içinde bulunduğu aracın uyarı işareti olmaksızın durduğu, sanığın aracının olay mahallinde yasal sınırlar üzerinde seyrettiğine ilişkin herhangi bir verinin bulunmadığı, sol şeritte seyrettiği, arkadan otoyol hızında gelen araçlar dolayısıyla orta şeride geçemediği, fren tedbiri aldığı, nitekim kaza mahallindeki diğer araç sürücülerinin de birden duramadığı, ancak önündeki araçlara çarparak durabildiği, sanığın olayı önlemek için başkaca herhangi bir etkili tedbir almasının mümkün olmadığı, tüm bu nedenlerle kusur gerektirecek herhangi bir eylemin bulunmadığı, 01.09.2014 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca düzenlenen bilirkişi raporunun oluşa uygun olduğu nazara alınmadan, oluşa uygun düşmeyen, sanığa kusur izafe eden yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23.02.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(M) (M)

MUHALEFET ŞERHİ:

Olay tarihinde sanık …’un dosya kapsamı toplanan delillere ve sanık aleyhine kusurlu olduğuna dair düzenlenen raporlara göre olayda en azından tali kusurlu olması nedeniyle yerel mahkeme kararının onanması gerektiği kanaatiyle aşağıda belirtiğimiz hususlar gereğince sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılmıyoruz.
Olay tarihinde saat 05.20 sıralarında sürücü … idaresindeki 34 UL 3108 plakalı otomobil ile Orhanlı E-80 TEM otoyolunda Mehmetçik Vakfı (Opet) tesisleri önünde … istikametine 2. şeritte “orta şeritte” seyir halende iken rahatsızlanması sonucu 2. şerit ile 3. sol şerit arası durması sonucu yanında yolcu olarak bulunan … adlı yolcu araçtan inmek suretiyle sol ön kapıyı açarak arkadan gelen sürücüyü ikaz etmeden trafiğe karşı oluşabilecek her hangi bir uyarı işaretlemesi yapmadan müdahale etmesi ve arkadan aynı istikamette sol şeritten seyir halinde gelmekte olan sürücü sanık … idaresindeki 34 TS 1966 plakalı vasıtası ile… Plakalı aracı ve yolcu …’ye çarparak 27 metre ileri sola orta refüje fırlatması sonucu yolcu …’nin ölümüne neden olduğu yine aynı istikamette 2. (orta şerit) şeritten seyir halinde olan sürücü… ın idaresinde bulunan… plakalı otomobili ile kazanın olduğunu görüp yardım amacıyla sol şerite geçip durduğu esnada ve aynı istikamete seyir halinde olan sürücü… ‘ın idaresinde bulunan 61 TV 348 plakalı aracı ile 34 MID plakalı araca arkadan çarpmak suretiyle aracın sol bariyerlere çarparak 35 metre ilerde sol şeritte durması ile ölümlü yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Trafik kazası tespit tutanağı ve dosya içeriğine göre kazanın; yerleşim yeri dışındaki Orhanlı D-80 TEM otoyolu güney… yolu bölünmüş, yol zemini asfalt kaplama yüzeyi kuru, 3 şeritli olup, gidiş kesiminin genişliği 10.5 metredir. Aydınlatma yol şerit çizgileri ile emniyet şeridi mevcut olduğu düz yol ve görüşe engel her hangi bir cisim yoktur. Gün durumu gece, hava açıktır. Çarpışma noktaları sol şerit üzerindedir.
Olay sırasında rahatsızlanıp kalp krizi geçirip …’in aracının arka koltuğunda oturan tanık … ifadesinde … dinlenme tesislerine yaklaştıkları esnada …’nin kendisine bağırarak sürücü… n fenalaştığını ve yolun sol şeridinde iken el freni çekerek aracı durdurduğunu dörtlüleri yaktıktan sonra araçtan inerek arkaya dikkat et araçlara yol göster dedikten sonra bir kaç araca yol gösterdiği esnada … i çıkartamadığını yardım et çimenlik alana taşıyalım demesinden sonra sol ön kapıya doğru hızla gelmekte olan bir aracın Celal’e ve kapıya çarparak … bariyerlerin dibine attığını beyan etmiştir.

Olay sırasında … plakalı aracı kullanan … l ifadesinde olay yerine geldiği esnada iki aracın kazaya karışmış olduğunu gördüğünü ve önünde seyir halinde bulunan aracın plakasını hatırlamadığını Audi marka araç sürücüsünün birden önüne geçip durduğunu ve kendisinin duramayarak arkadan çarptığını olayın tamamen sol şeritte meydana geldiğini beyan etmiştir.
Olayda birden fazla çarpışma görünse de müteveffa …’nin ölümü olayı ilk çarpışmadır. Burada araç sürücüsü …’in direksiyon başında aniden fenalaşması ve istenmeyen bu durum karşısında; ön koltukta olan… nin aracın el frenini çekerek aracı durdurması dörtlü ışıkları yaktıktan sonra araçtan inerek … i araçtan çıkarması ve yeşil alan üzerine aldırmak istemesi, araçta yolcu olarak bulunan… dan da arkadan seyir halinde gelen araçların yönlendirmesini istemesine rağmen orta şerit ile sol şerit ayıran çizgisi üzerinde zorunlu duran aracın ön sol kapısına açtığı esnada arkada seyir halinde gelen sanık …’un kullandığ…. plakalı araç ile… plakalı aracın ön sol kapısı ile … çarpması sonucu… i orta refüje fırlatıp sol şeritte yola devam ederek ilerde park etmesi sonucu ölüm olayı meydana gelmiştir. Sanık sürücü … transit yolda sol şeritte süratle seyir halinde iken yolun düz ve görüşün açık olduğu bir ortamda far mesafesinde dikkatli şekilde seyir halinde olan müteyakkız sürücülerin yolun ilerisini görüp yolu kontrol altında bulundurup olası tehlikelere karşı önceden etkili frenle yavaşlayıp durma veya direksiyon manevrası ile yolun müsait kesimlerine (sağa) kaçma gibi tedbirlerini alabilirdi. Hatta önündeki duran araç ile yayayı görebilecek mesafe olmasına rağmen seyri sırasında yola gereken dikkati ve özeni göstermeyerek, istikametinden dörtlüleri yanan ve park halinde olan aracı far mesafesinde görmesi gerekirdi. Sürücü dikkatli olsa idi önünde çalışan aracın yanan aracın yanan stop lambalarını muhakkak görürdü, görmesi gerekirdi. … plakalı aracın sol ön kapısına ve yayaya çarparak yayayı 27 metre sol refüjün ortasına fırlatması olayında; sürücü dikkatsiz, tedbirsiz ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışıyla KTK Kanununun 46/e 52/b ile 59. maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesi nedeni ile öndeki aracın zorunlu sol şeridi kısmen işgal etmesi ile beraber sol kapının da açık olması düşünülmekle sanık sürücünün olayda tali kusurlu olduğuna dair trafik kazası tespit tutanağı ve kara yolları fen heyetinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyeti raporu düzenlenmiş mahkeme de bu raporlara itibar ederek sanığın tali kusurlu olduğunu kabul edip mahkumiyet hükmü kurmuştur. Sayın çoğunluğun itibar ettiği Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporuna göre olayda sanığın kusursuz olduğu olay sırasında … ‘nin kullandığı aracın dörtlülerinin yanıp yanmadığı hususunda çelişkilerin giderilemediği belirtilmiştir. Olaydan sonra sanığın oğlu olan …’un ve sanığın öndeki aracın ışıklarının yanmadığına ilişkin beyanlarının sanığın suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik beyanlar olarak kabul edilip samimi görülmemiştir. Zira tarafsız tanık konumundaki araçta yolcu olarak bulunan …’ın tüm aşamalarda bu konuda istikrarlı beyanları mevcut olup bu beyanlar oluşa ve dosya kapsamına uygun kabul edilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında Karayolları Fen Heyeti’nin düzenlediği rapor, trafik kazası tespit tutanağı, olayın oluş şekli, tanık ifadeleri mahkemenin gerekçesi dikkate alındığında sanığın olay günü saat 05.00 sıralarında sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile TEM otoyolu … mevkiinde sol şeritte seyir halinde olduğu, bu sırada otoyolun orta şeridinde … isimli şahsın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracı seyir ettiği, …’in kalp krizi geçirerek rahatsızlandığı, yanında yolcu olarak bulunan ölen …’nin … e yardımcı olmak ve müdahale etmek için aracın el frenini çektiği ve aracın dörtlü ışıklarını yaktığı… ‘in kullandığı aracın otoyol orta şeridinde bir miktar sol şeride geçmiş vaziyette durduğu,… ‘in yardım için araçtan inerek şoför kapısını açtığı sırada sol şeritte seyir eden sanığın kapı ile birlikte ölen …’e çarptığı ve bu çarpma sonucu… l’in vefat ettiği, trafik tespit tutanağı ekinde düzenlenen krokide ölen …’in bulunduğu … plakalı aracın çarpma sonucu son durduğu yer ile sol tarafta bulunan orta bariyer arasında 2.5 metre mesafe olduğu, sanığın sol şeritte seyir halinde iken yolun düz ve görüşün açık olduğu ortamda far mesafesinde yolun ilerisini görüp olası tehlikelere karşı etkili frenle yavaşlayıp durma ya da direksiyon manevrası ile yolun müsait kısımlarına kaçma imkanının bulunduğu, bu şekilde gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden olayda tali derecede kusurlu olduğu, buna ilişkin düzenlenen raporların bilimsel esaslara daha uygun olduğu kanaatiyle; bu nedenle olayı önlemek için başka bir tedbir alması mümkün görünmediğinden kusuru gerektirecek bir davranışın bulunmadığını belirten Adli Tıp Raporuna itibar eden ve sanığın beraat etmesi gerektiğini düşünen sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.

Muhalif Başkan Muhalif Üye
… …