Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/16807 E. 2017/4779 K. 06.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16807
KARAR NO : 2017/4779
KARAR TARİHİ : 06.06.2017

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanık … hakkında- TCK’nın 85/2, 62, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık … hakkında- TCK’nın 85/2, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanıklar … ve …’ın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık … müdafii ile sanık … müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mahkeme tarafından hazırlanan 26/12/2014 tarihli temyiz gönderme formunda kararın katılan … tarafından da temyiz edildiği belirtilmiş ise de katılan … vekili tarafından sunulan dilekçenin esasen sanıklar tarafından sunulan temyiz taleplerine karşı bir cevap dilekçesi mahiyetinde olduğu, bu dilekçe içeriğinde kararın yerinde olduğundan bahisle onanmasının talep edildiği görülmekle sanık … ve sanık … tarafından yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinden ;
1- Sanık …’in mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusura, illiyet bağına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi ve lehe olan hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2- Sanık …’ın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık … müdafiinin eksik inceleme yapıldığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık …’ın … Turizm yetkilisi olduğu ve taşımacılık işi ile uğraştığı, sahibi olduğu… plakalı otobüsünü bahse konu şirkete kiraya vererek şoför olarak sanık …’i ve … isimli kişileri görevlendirdiği, olay tarihinden önce 24.06.2011 günü otobüs ile İstanbul ilinden düğün için Antalya doğru yola çıkıldığında …isimli şoförün mazeret bildirerek otobüsten ayrıldığı, sanık …’ın ise tek şoförle yola devam edilmesine izin verdiği ve bu şekilde Antalya iline gelindiği, sanık …’nin araç hareket etmeden önce mazeret bildirerek ayrılan sürücünün yerine başka bir sürücü görevlendirmesi gerektiği halde, tek başına sürücü …’i görevlendirmekle, gözetim ve denetim yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle meydana gelen olayda tali kusurlu olduğu kabul edilerek sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, diğer sanık …’in kullandığı araçla 24/06/2011 günü İstanbul’dan Antalya’ya ulaştığı, bu süre zarfında 2 gün dinlendiği, 27/06/2014 günü de saat 02:30 civarında da İstanbul’a dönmek üzere Antalya’dan hareket ettiği, kazanın da Antalya’dan hareket edildikten sonra 05:00 civarında meydana geldiği nazara alındığında, araç şoförü olan sanık …’in Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 98. Maddesinde şoförler için azami seyahat ve asgari dinlenme sürelerine uygun olarak hareket ettiği ancak kazaya direksiyon hakimiyetini kaybetmesinin neden olduğu, sanığın tek başına yola çıkmış olmasının veya araçta başka bir şoför bulunmamasının kazaya etken olmadığı, bu haliyle illiyet bağının bulunmaması sebebiyle sanık …’a kusur atfedilemeyeceği gözetilerek, atılı suçtan sanığın beraati yerine, mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Sanık hakkında hükmedilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının ve kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine ve TCK’nın 52/3. maddesine aykırı davranılması,
2- Hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında 5237 sayılı TCK’ nın 50/4. maddesinin gösterilmemesi,
3- Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının taksitlerinden birinin zamanında ödenmemesi halinde, geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceğinin ihtaratı ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde “taksitlerden birisinin süresinde ödenmemesi halinde tamamının tahsiline” karar verilmesi
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.