Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/16411 E. 2017/2612 K. 30.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16411
KARAR NO : 2017/2612
KARAR TARİHİ : 30.03.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62, 50/4, 50/1-a, 52/2-4, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Sanık …’nun yapımına devam etmekte olan inşaatın sahibi, müteahhidi ve işvereni olduğu, bu inşaatı arsa sahibinin arazisine kat karşılığı sözleşme ile yaptığı, sanık …’ın sanık … ile aralarında sözlü olarak yaptıkları sözleşme gereğince, bu inşaatta mütaahhit adına tüm iş ve işlemleri takip edip, işçilerin yaptığı işlerin kontrolünü yaptığı, mimar olan sanık … Türkmen’in ise inşaatın şantiye şefi olduğu, 25 yıldır inşaatlarda çalışan ve tecrübeli bir sıva ustası olan ölenin, işveren vekili … ile yaptığı 08.12.2012 tarihli el yazısı ile düzenlenmiş sözleşme ile inşaatın sıva ve dış cephe yalıtım işlerini aldığı, yanında çalıştırdığı iki işçisi ile bu işi üstlendiği, ücretini işveren vekili sanık …’dan alıp, sigorta primlerinin ise sanık … tarafından yatırıldığı, ölenin kendisi ve işçileri tarafından olaydan bir hafta önce birlikte kurdukları ahşap iskelede 3. kat seviyesinde sıva işinde çalıştığı sırada, 3×10 cm ebatlarında olan ve iskele dikmesine iki ayrı noktasından birisi 5 cm diğeri 6 cm olan iki adet çivi ile tutturulmuş korkuluğun yerinden sökülmesi sonucunda birinci katın beton balkon zeminine düşerek öldüğü, olay akabinde, olay yerinde baret ve emniyet kemeri gibi güvenlik malzemelerinin bulunmadığının, iskelenin üç ayrı noktadan telle duvara bağlanmış olduğunun, tahtaların çivi ile tutturulmuş olduğunun tespit edildiği, ölenin işçilerinin beyanlarına göre ise iskelenin kurulumu sırasında yer daralmaması düşüncesi ile kalasların içten çakılması gerekirken dıştan çakıldığı; tüm bu belirlemelere göre, sanık … işin başında bulunamaması sebebiyle ilköğretim mezunu olan sanık …’ı vekil olarak görevlendirmiş ise, sanık …’in kendi beyanında sanık …’ın kendisine ait inşaatta inşaat kalfası olarak görevli olduğunu belirtmesi karşısında, sanık …’ın yetkili ve ehil bir işveren vekili olduğundan bahsedilemeyeceği, yine sanık … tarafından imzalanan müteahhitlik taahhütnamesine göre sanığın, gelebilecek kazalara karşı her türlü tedbiri alacağını ve doğabilecek sorumlulukları üstleneceğini taahhüt ettiği, her ne kadar sanık … sanık … Türkmen’i şantiye şefi olarak atamış ise de, her iki sanık arasında imzalanan 05.12.2011 tarihli şantiye şefliği hizmet sözleşmesinde iş güvenliği ile ilgili bir görevlendirme bulunmadığı, yine Yapı Denetim Kuruluşu Yetkilisi tarafından yapılan denetimler sonucu düzenlenen yapı denetim defterlerine göre de, 2012 yılının eylül ayında yapılan denetimlerde tespit edilen eksiklikler konusunda müteahhitin uyarıldığının belirtildiği, bu suretle sanık …’nun işveren sıfatı ile işin başında bulunmak suretiyle tespit edilen iş güvenliği eksikliklerini gidermek ve işçilerin iş güvenliği önlemlerine uygun davranıp davranmadıklarını kontrol etmekle yükümlü olduğu anlaşıldığından, kusurlu olduğu kabul edilen sanık …’nun mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura, ve ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA; 30.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.