Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/16358 E. 2017/2390 K. 27.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16358
KARAR NO : 2017/2390
KARAR TARİHİ : 27.03.2017

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 12.000 TL manevi tazminatın davalıdan
alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bozma ilamına uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekili ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dairemizin 26.01.2015 gün ve 2014/6276 Esas – 2015/1231 Karar sayılı bozma ilamı öncesi, 17.12.2013 tarihli maddi tazminata ilişkin hükmün açıkça onanmadıkça kesinleşmiş sayılamayacağı gözetilmediği gibi Dairemizce hükmün manevi tazminatın fazla tayin edilmesi ile birlikte ayrıca tutuklama tarihi olan 26.07.2009 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasına rağmen hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarlarına 27.06.2009 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi ve davacı lehine aynı konu ve tutuklama nedenine dayalı açılmış başka dava bulunup bulunmadığının, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden sorgulanıp, ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin kanuna aykırı olduğu gerekçeleri ile de bozulmasına karar verildiği dikkate alınmadan, bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada maddi tazminata ilişkin hüküm kurulmaması,
2- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, bozma sonrası yapılan yargılamada ilk hükme yönelik Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının anılan ölçütlere uymayıp yine de fazla tayini,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.