Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/16272 E. 2016/1203 K. 03.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16272
KARAR NO : 2016/1203
KARAR TARİHİ : 03.02.2016

Tebliğname No : 1 – 2014/316060
Mahkemesi : İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 02/06/2014
Numarası : 2013/421 – 2014/133
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması için ayrıca kamu davası açılmış ise de; sanığın tek olan eyleminde genel güvenliğin kasten tehlikeye sokma ve taksirle öldürme suçlarının oluştuğu, bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanığın, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması karşısında, taksirle öldürme suçundan cezalandırılması, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokma suçundan ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, mahkemece hükmün gerekçe kısmında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokma suçu yönünden artık bir karar verilmesine gerek olmadığının tespit edilmesi karşısında tebliğnamedeki 1 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin ceza miktarına, bilinçli taksirin unsurlarının gerçekleşmediğine, katılan vekilinin sanık hakkında olası kast hükümlerinin uygulanması gerektiğine ve mahalli Cumhuriyet savcısının sanık hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Adli emanette kayıtlı eşyalar hakkında bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- 5271 sayılı CMK’nın 62, 63. ve 67. maddelerinde de bilirkişinin atanması, bilirkişi raporu ve uzman mütalaası alınmasına ilişkin düzenlemelere yer verilerek çözümü uzmanlığı özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşüne başvurulacağı, ancak hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözülmesi olanaklı konularda bilirkişi dinlenemeyeceği düzenlenmiştir, Bu kapsamda mahkemelerce önlerine gelen sorunların çözümü sırasında kimin kusurlu-kusursuz olduğunu, kusur var ise bunun asli-tali, taksir / bilinçli taksir veya olası kast hükümlerinin uygulanması konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmaması gerekmektedir.
Dosyamızda mahkemece 17/04/2014 günlü celsede ” İzmir DEÜ Hukuk Fakültesine yazı yazılarak ceza kürsüsünden tespit edilecek üç kişilik bilirkişi heyetinin tespiti ve mahkememizde hazır bulundurulmasının temini istenmesine, bilirkişi heyeti hazır olduğunda yemin zaptı düzenlenerek dosya tevdi edilerek açılan davaya ilişkin sanığın olayda kusuru bulunup bulunmadığı kusurlu ise kusur durumunun tespiti açısından rapor tanzimi istenmesine,” şeklinde ara karar verildiği, karar üzerine biri Profesör olmak üzere üç kişilik hukukçu bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edilip olayda var ise sanığın kusuru konusunda rapor düzenlenmesinin istendiği, bilirkişi heyetince 30/05/2014 tarihli raporda, “…….. Sanığın neticeyi öngörmüş olduğunun ve bilinçli taksirle hareket ettiğinin kabulü gerekir” denildiği, mahkemece hükmün gerekçe kısmında, mahkeme heyetinin de bilirkişi heyeti gibi sanığın olayda bilinçli taksirle hareket ettiğinin kabul edildiği anlaşılmış bu nedenle bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak mahkemece CMK’nın 63 maddesine aykırı olarak yaptırılan bilirkişi incelemesi nedeniyle yapılan masrafın sanıktan tahsil edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün sekizinci bendinden sonra gelmek üzere “adli emanetin 2013/16879 sırasında kayıtlı ve ölüme neden olan saçma taneleriyle adli emanetin 2013/18127 sırasında kayıtlı 1 adet CD’nin dosyada delil olarak SAKLANMASINA, adli emanetin 2013/16661 sırasında kayıtlı R… Ö…’dan muhafaza altına alınan bir adet av teskeresi ruhsatı, adli emanetin 2013/17836 sırasında kayıtlı “108924” numaralı 12 numara av fişeği atan Ç… Av tüfekleri firması imali yivsiz setsiz üst üste iki namlulu gizli horozlu üstten kırma bir adet av tüfeğinin sanığın babası R… Ö…’a ait olduğu anlaşıldığından İADESİNE, yine aynı emanette bulunan ve suçta kullanılmadığı anlaşılan “M43092″ numaralı 4,5 mm çapındaki özel nitelikte yapılmış tüy ve saçmaları sıkıştırılmış hava basıncıyla atan İspanya yapısı Norica marka, tek namlulu yivli – setli üstten kırma ateşsiz tüfek ile 2 adet fermuarlı tüfek kılıfının sahiplerine İADESİNE, yine aynı emanette kayıtlı diğer eşyaların dosyada delil olarak SAKLANMASINA” ibaresinin eklenmesi, yargılama giderlerine ilişkin bentteki “747,46” ibaresinin “347,46” olarak değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.