Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/16096 E. 2017/2794 K. 04.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16096
KARAR NO : 2017/2794
KARAR TARİHİ : 04.04.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanık … hakkında- TCK’nın 85/1, 62. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanıklar … ve … hakkında- TCK’ nın 85/1, 62, 50/1-a-4, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar müdafinin, duruşmalı inceleme isteminin, tayin olunan cezanın adli para cezasından ibaret olması nedeniyle 5320 sayılı Kanun’un 8/1maddesi gereğince halen uygulanmakta olan, 1412 sayılı CMUK’nın 318/1. ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
A- Sanık … ve …’ın mahkumiyetlerine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafinin kusura, eksik inceleme yapıldığına, erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine, katılanlar vekilinin ise bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında 5237 sayılı TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 7. bendinde yer alan “TCK’nın 50/1-a. maddesi” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve TCK’nın 52/2. maddesi” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

B- Sanık …’nun mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafinin kusura, eksik inceleme yapıldığına, katılanlar vekilinin ise bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay tarihinde … Makine A.Ş. firması çalışanları 1 adet makine dişlisine demir mili takmak istedikleri, kendi fabrikalarında bu işi yapamamaları üzerine … Makine çalışanları … ve …’nin makine dişlisi ile birlikte sanık …’nun işveren olduğu, sanık …’ın fabrika işletme müdürü, sanık …’ın da ustabaşı olduğu, ölen …’nun ise işçi olarak çalıştığı komşu iş yeri olan …Kardeşler Demir San ve Tic Limited şirketinin fabrikasına geldikleri, ölen ile sanık … ve hakkında takipsizlik kararı verilip kesinleşen Zihni Tosun’un makine dişlisine milinin çakılması işini işyerindeki hidrolik pres makinasında yapmak istedikleri sırada, dişliye takılmak istenen mil ile presin inen koç başı arasında açıklık kaldığı, bu amaçla araya 40 cm uzunluğunda ve 6-7 cm çapındaki bir demir parçasını koyup bunu dik tutarak kuvvet iletimine katkı verildiği sırada, çalıştırılan presin harekete geçmesi ile araya konulan bu demir parçanın fırlayarak makinenin biraz uzağında olan …’nun başına isabet ederek vefatına neden olduğu olayla ilgili olarak alınan bilirkişi raporunda “Hidrolik pres tezgahında makine dişlisine bağlı olan milin çıkartılması işleminde presin boyunun kısa gelmesi üzerine daha uzun olan pres mili takılarak çalışılırken, takılan milin tam yerine oturtulmaması ile takılan milin dişlinin üzerinden kurtularak fırlamasına karşı herhangi bir önlem alınmamış ve çalışanların kendi insiyatifine bırakılmış olması nedeniyle iş yeri yetkilisi Ali Topçu’nun asli kusurlu” olduğu belirtilmiş olması nedeniyle alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayininde bir isabetsizlik bulunmamata ise de,
Bilinçli taksirin koşullarının bulunmadığı somut olayda, TCK’nın 50/4. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 50/1-a maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği gözetilmeden, duruşmada gözlemlenen iyi hali nedeniyle cezasında takdiri indirim yapılan ve dosya içeriğindeki delillere göre olumsuz bir kişiliği belirlenemeyen ve ölenin ailesine ödeme yapan sabıkasız sanık hakkında, “ sosyal ve ekonomik durumu, kişiliği ve suçun işlenmesindeki özellikler gözönüne alındığında sanık hakkında TCK’nın 50. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” şeklindeki, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle, sanık hakkında hükmolunan 3 yıl 4 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.