Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/15870 E. 2016/901 K. 01.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15870
KARAR NO : 2016/901
KARAR TARİHİ : 01.02.2016

Tebliğname No : 12 – 2015/367427
Mahkemesi : Datça Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 24/06/2015
Numarası : 2015/44 – 2015/295
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizin 03/12/2014 tarihli ilamında da belirtildiği üzere, sanığın, 2. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde yer alan Muğla ili, Datça ilçesi, E… köyü, Ç… mevki, … parsel üzerindeki iki katlı binanın dış cephe duvarlarını yeniden ördürüp, sıvattığı, çatı kısmını onarttığının tespit edildiği, dosya kapsamında mevcut inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 07/02/2013 havale tarihli raporda, yapılan uygulamaların basit nitelikte olduğu vurgulanmış ise de, kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 05/12/2011 tarihli olay yeri görgü ve tespit tutanağı içeriğinde, dava konusu taşınmazın dış cephe duvarlarının tuğlalarla yeniden örüldüğünün belirlenmiş olması karşısında, sanığın eyleminin 2863 sayılı Kanun’un 9. maddesi kapsamında inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olduğu, bunun yanında, sanığın beyanlarından, bahse konu taşınmazın bulunduğu bölgenin 2. derece doğal sit alanı vasfında olduğunu bilip bilmediği hususunun anlaşılamaması karşısında, suça konu bölgenin sit alanı olarak tesciline ilişkin ilgili koruma kurulu kararları ile ilan tutanaklarının bir örneği dosyaya getirtilip, bölgenin bu niteliğinin çevrede yaşayan kişiler tarafından yaygın olarak bilinip bilinmediği hususu araştırılıp, bu şekilde müdahalede bulunulan yerin 2. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının sanık tarafından bilinmesi gerekip gerekmediğinin tereddütsüz biçimde tespiti ile; sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği, bozma sonrasında kolluk görevlileri tarafından yapılan araştırmalar sonucunda düzenlenen 06/05/2015 tarihli tutanaklar incelendiğinde, dava konusu taşınmazın bulunduğu Emecik köyünde ikamet eden şahıslar tarafından genel itibariyle bölgenin doğal sit alanı sınırlarında kaldığı hususu bilinmekle birlikte, uygulamaların yapıldığı binanın bulunduğu sitede evi bulunan şahıslar tarafından bilinmediğinin vurgulandığı, ancak bu
durumun hayatın olağan akışına uygun düşmediği, ayrıca, dava konusu taşınmazın hangi Kurul karar veya kararlarına istinaden sit alanı olarak tescil edildiği, tescil kararlarının mahallinde usulüne uygun olarak ilan edilip edilmediği hususunun tespiti gerektiği belirtilmiş olduğu halde, bu evrakların da dosyaya getirilmediği görülmekle, dairemizin 03/12/2014 tarihli ilamında belirtilen hususlar tam yerine getirilip, sanığın dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin suç tarihi itibariyle 2. derece doğal sit alanı sınırlarında kaldığını bilip bilmediği hususu açıklığa kavuşturularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma sonucu sanığın beraatine dair yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.