Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/15766 E. 2017/1848 K. 13.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15766
KARAR NO : 2017/1848
KARAR TARİHİ : 13.03.2017

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddine

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat davasına esas Bünyan Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/50 sayılı dosyası incelendiğinde, suç tarihinde kolluk görevlileri tarafından davacıya ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimlerde, 17/12/2009 tarihinde 20.900 litre, 10/01/2010 tarihinde ise 4371 litre akaryakıta kaçak olduğu gerekçesi ile el konulduğu, bu eylemlerle ilgili olarak Bünyan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07/05/2010 tarihli iddianamesi ile davacı hakkında ulusal marker seviyesi geçersiz akaryakıtı satışa arz ettiğinden 5015 sayılı kanunun Ek 5/1, TCK’nun 43/1 maddesi gereğince cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı, yargılama sırasında 17/02/2009 tarihinde el konulan akaryakıtın marker seviyesinin geçersiz olduğu, 10/01/2010 tarihinde el konulan akaryakıtın ise marker seviyesinin geçerli olduğunun tespit edilmesi üzerine 17/02/2011 tarihinde sanığın sadece marker seviyesi geçersiz çıkan 17/02/2009 tarihli tutanakta belirtilen akaryakıta ilişkin cezalandırılmasına, hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanmamasına karar verildiği, 10/01/2010 tarihli tutanakta belirtilen eyleme ilişkin ise beraat kararı verilmediği, mahkumiyet hükmünün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesi tarafından 04/12/2013 tarihinde onandığı, kesinleşmiş kararın davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir belgenin de bulunmadığı bu itibarla; davanın CMK’nın 142/1. maddesinde belirtilen 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmakla, meydana gelen olay sebebiyle davacının maddi zarara uğrayıp uğramadığı tespit edilip, sonucuna göre davanın esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.