YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15709
KARAR NO : 2017/701
KARAR TARİHİ : 02.02.2017
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 22/3, 62/1, 50/4, 52/2-3 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında hükmolunan 4 yıl hapis cezasından, TCK’nın 22/3. maddesi gereğince 1/3 oranında arttırım yapılması sırasında maddi hata ile 5 yıl 4 ay hapis cezası yerine, 4 yıl 16 ay hapis cezası tayini, sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Olay günü saat 17.25 sıralarında, sanığın iradesindeki minibüs ile meskun mahal dışında, gece vakti aydınlatmanın olmadığı, tek yönlü, 7 metre genişliğinde, asfalt kaplama yolda seyir halindeyken, olay mahalline geldiğinde, yol bakım çalışmasından dolayı levhalar ile belirlenmiş kendi istikameti için sağa doğru yönlendirme olduğunu dikkate almadan, kurallara aykırı bir şekilde karşı yön şeridi içine girdiği; karşı yönde ters istikamette seyir halindeyken, yolun sağ kısmında kaplama dışında durmakta olan müteveffa yayaya çarparak ölümüne neden olduğu olayda; TCK’nın 50/4. maddesinde, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilebileceği, ancak, bu hükmün, bilinçli taksir halinde uygulanmayacağı belirtilmiş olmasına karşın, meydana gelen olayda bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu mahkemece de kabul edilen sanık hakkında tayin edilen uzun süreli hapis cezasının paraya çevrilmesi,
Kabule göre de;
1-Hükmün taksitlendirmeye ilişkin “A” bendinin 5. paragrafında, sevk maddesinin yanlış gösterilmesi,
2-Hükmün “A” bendinin 9. paragrafında, sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilirken, sevk maddesinin gösterilmemesi suretiyle, CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanık ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.