YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15636
KARAR NO : 2015/19316
KARAR TARİHİ : 16.12.2015
Mahkemesi : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Dairemizce verilen 29.05.2014 gün ve 2013/22475 Esas, 2014/13202 Karar sayılı karara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, “Yerel mahkeme gerekçesinde mağdur ve tanık beyanları ile olay yeri fotoğraflarına göre “sanığın kamyonun sollamaya çıkması üzerine direksiyon hakimiyetini kaybettiğini iddia etmesine karşın, kaza sonrası kamyonun bulunduğu konumun daha yeni sollamaya çıkar bir vaziyette olduğu, kamyonun önünde giden otomobili sollamak için şerit değiştirdiğinin kabulü halinde kaza sonrası kamyonun hızı da dikkate alındığı takdirde yarısının kendi şeridinde, yarısının diğer şeritte olacak şekilde durmasına imkan bulunmadığı ve sanığın kullandığı aracın şerit ihlali yaparak önündeki otomobille çarpışacağını anlaması üzerine, kamyonun hızını azaltmak suretiyle aracını kazadan kurtarmak amacıyla diğer şeride doğru manevra yaptığının kabul edildiği ” ancak tarafsız tanık… beyanı ile olay yerinde …idaresindeki ….. plakalı kamyonun duruş pozisyonu dikkate alındığında… önündeki maktül ve mağdurların bulunduğu …. plakalı aracı sollamaya çıktığının kuvvetle muhtemel olduğu ve bu durum karşısında … İhtisas Dairesinin raporunda belirttiği gibi sanık …’in olayda kusursuz olabileceği bu durumun … hakkında olay nedeniyle kamu davası açılarak delillerin birlikte değerlendirilmesi ile gerçeğin ortaya çıkacağı, yerel mahkeme gerekçesinde… tanık sıfatıyla verdiği ifadeye de atıf yaparak hüküm kurmuş ise de,… kendi aleyhine beyanda bulunmasının beklenemeyeceği, tarafsız tanık …. olay anında kamyon şoförü… kamyonun burnunu hafif sola çıkardığını ancak bunu sollamak için mi yoksa kayarak geldiği belirtilen araçtan kurtulmak için mi yaptığını bilmediğini beyan ettiği, her ne kadar… hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de yargılama aşamasında alınan … Raporuna göre ikili ayrım yapılarak … de kusurlu olabileceği hususun belirtildiği, bu durumun yeni delil sayılarak…hakkında taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan kamu davası açılarak delilerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre kusur durumu belirlenerek hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, bu nedenle yerel mahkemenin sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün bozulmasına karar vermesi gerektiği” gerekçeleriyle itiraz edilmekle, 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesine 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesine eklenen 3. fıkra uyarınca itiraz konuları değerlendirildi;
Gereği düşünüldü:
Dairemiz’in 29.05.2014 tarihli ilamı ile, asli ve tam kusurlu kabul edilerek sanık …’in mahkumiyetine karar veren yerel mahkeme hükmünün vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onandığı, olaydan sonra düzenlenen trafik kazası tespit tutanağı, olay yeri fotoğrafları ve CD görüntüleri ile beyanlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, idaresindeki otomobil ile, meskun mahalde, yol yapım çalışması nedeniyle bir bölümü kapatılan ve trafiğin diğer bölümden çift yönlü şekilde verildiği yolda hızla seyir halindeyken, direksiyon hakimiyetini kaybedip şerit ihlali ile karşı yönden gelen ölenin idaresindeki otomobilin sol ön yan kısmına çarptıktan sonra yine karşı yönden gelen ve sola manevra yapan kamyonun ön kısmına çaptıktan sonra ters istikamete dönerek duruşa geçebilen sanığın, ölenin idaresindeki kamyonun hatalı şekilde sollamaya geçmesi nedeniyle çarpışmamak için birden firene basması nedeniyle yağışlı havanın da etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybettiği yönünde savunma yaparak kusurun hatalı şekilde sollamaya geçen ve hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen kamyon sürücüsü…olduğunu ileri sürmüş ise de, kamyon sürücüsünün beyanında, idaresindeki kamyonla önünde ölenin idaresindeki otomobil ile arasında 25-30 metre mesafe olacak şekilde aynı yönde seyir halindeyken, karşı yönden hızla ve sağa sola sendeleyerek gelen sanığın idaresindeki otomobilin önünde seyreden ölenin idaresindeki otomobile şerit ihlali ile çarptığını, kendisinin de ölenin idaresindeki otomobilin sanığın idaresindeki araçla kamyonu arasına sıkışmasını önlemek için sola manevra yaptığını ancak, sanığın idaresindeki aracın idaresindeki kamyona çarparak ters istikamete dönerek duruşa geçebildiğini ifade ettiği ve bu ifadesini aynı kamyonda bulunan tanık… da doğruladığı, kaldı ki olay yeri fotoğraf ve krokilerinin incelenmesinde kaza sonrası kamyonun bulunduğu konumun daha yeni sola yönelmiş bir vaziyette olduğu, kamyonun önünde giden otomobili sollamak için şerit değiştirdiğinin kabulü halinde çarpışma sonrası kamyonun hızı ve ıslak zemin de dikkate alındığı takdirde yarısının kendi şeridinde, yarısının diğer şeritte olacak şekilde durma imkanının bulunmadığı, kovuşturma evresinde tanık … de katılımı ile olay yerinde yapılan keşif sonrası bilirkişilerin de bu yönde rapor düzenlendiği, şerit ihlali yapan kamyonu yanındaki arkadaşının ikazı üzerine farkettiğini dile getiren sanığın bu savunmasını ise arkadaşının “olay anında uyumakta olduğunu ve çarpışma sonrası aracın dönmeye başlamasıyla uyandığını” ifade etmek suretiyle doğrulamadığı, sanığın idaresindeki aracın hasar durumu da dikkate alındığında oldukça hızlı seyrettiği, itiraz içeriğinde özellikle tarafsız tanık ….beyanına atıfta bulunulmuş ise de keşfe de katılan bu tanığın “normal bir hızda seyir halindeyken, önünde aynı yönde seyir halinde olan ve aralarında 30 metrelik bir mesafe bulunan kamyon sürücüsünün aracın burnunu sol tarafa hafif şekilde çıkardığını ve bu esnada ölenin idaresindeki otomobilin sağ tarafa, sanığın idaresindeki otomobilin ise ters istikamete dönerek bankete vurduğunu, kamyonun arkasında olduğu için çarpışma olayını göremediğini, kamyon sürücüsünün karşıdan gelen araçlardan kurtulmak için mi yoksa sollama yapmak için mi sola yöneldiğini kamyonun arkasında olduğu için bilemediğini” dile getirdiği, bu tanığın ifadesinden kamyon sürücüsünün hatalı sollama yaptığı sonucuna ulaşılamayacağı gibi aksine tanığın da beyan ettiği üzere hızının normal olduğu ve otomobillerin savrulduğu anla sola yöneldiği anın örtüştüğü, yani kamyon sürücüsünün sollamaya geçip bir süre sonra çarpışmanın olmadığı, mahal ve hava şartlarına göre oldukça hızlı seyreden ve direksiyon hakimiyetini kaybedip şerit ihlali yaparak tam kusurlu kabul edilen sanık …’in mahkumiyetine dair hükmün sadece vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmesi yerinde görülmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “yeni delil niteliğindeki… Kurumu raporuna göre kamyon sürücüsünün de kusurlu olabileceği ve bu kişi yönünden de dava açılarak delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre kusur durumunun belirlenerek hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi” gerekçesine dayalı itirazı yönünden önceki kararda değişiklik yapılmasını gerektiren herhangi bir nedenin bulunmadığı, konunun Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nca sonuca bağlanmasının daha uygun olacağı anlaşıldığından, dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.