YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1548
KARAR NO : 2016/899
KARAR TARİHİ : 01.02.2016
Tebliğname No : 12 – 2014/206504
Mahkemesi : Karaman 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 25/02/2014
Numarası : 2013/417 – 2014/170
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanıklar S.. K.. ve H.. K..’nın mahkumiyetlerine ilişkin hükümlerin temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 – 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede:
Suç tarihinde sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, sonradan tescil edilmiş olsa dahi, 2863 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında taşınmaz kültür varlığı niteliğine haiz olan yapıda, bu özelliğini bilerek, 3 metre genişliğinde, 2 metre derinliğinde kazı yaptıklarının anlaşılması karşısında, sanıklara atılı eylemin aynı Kanun’un 74/1-birinci cümlesinde düzenlenen suçu oluşturacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi, aleyhe temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların, kazı yapmadıklarına ve lehlerine olan hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanıklar S.. K.. ve İ.. K..’ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suç tarihinde. kaçak kazı yapıldığına ilişkin ihbar üzerine kolluk görevlilerince Karaman İli, Üçkuyu Köyü’nde bulunan Kasım’ın Yeri isimli mevkiye gidildiğinde, burada bulunan 3 metre genişliğinde 2 metre derinliğindeki çukurun etrafında yapılan araştırmalarda S.. K.. ve H.. K.. isimli şahısların yakalandıkları, kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 24/11/2012 tarihli olay yeri görgü ve tespit tutanağında, sanık S.. K..’ın yakalandığı sırada, görevlilere, dava konusu yerde 3-4 gündür tek başına kazı yaptığını, sanık H.. K..’nın ise S.. K.. ile Seyit, Mehmet ve İsmail isimli şahıslarla birlikte 3-4 gündür kazı yaptıklarını, bu kişilerin soyisimlerini bilmediğini söylediklerinin belirtildiği, sanık H.. K..’nın yakalandığı anda, kolluk görevlilerine, eyleme katıldıklarını iddia ettiği Seyit ve İsmail isimli şahısların açık kimlik bilgilerini tam olarak söylemeyip, sonradan ise korkudan bu isimleri verdiğine ilişkin beyanı, sanıklar S.. K.. ve İ.. K..’ın tüm aşamalarda, eyleme katılmadıklarına dair savunmaları dikkate alındığında, sanıklar S.. K.. ve İ.. K..’ın atılı suça iştirak ettiklerine dair mahkumiyetleri için yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin bir delilin bulunmadığı, bu kapsamda beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, mahkumiyetlerine dair yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.