Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/15407 E. 2017/2574 K. 30.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15407
KARAR NO : 2017/2574
KARAR TARİHİ : 30.03.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 67, 5237 sayılı TCK’nın 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “21/11/2004” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda, 19/02/2008 tarihli karar ile sanığın, 2863 sayılı Kanunun 67, 5237 sayılı TCK’nın 62, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 366 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın, itiraz edilmeksizin 21/05/2008 tarihinde kesinleştiği ve belirtilen tarih itibariyle beş yıllık denetim süresi başladığından, 5271 sayılı CMK’nın 231/8. maddesi uyarınca dava zamanaşımının durduğu, daha sonra sanığın, 17/08/2009 tarihinde “kasten yaralama” suçunu işlediği sabit kabul edilerek, Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16/11/2009 tarihli ilamı ile mahkumiyetine hükmedildiği, anılan mahkumiyet hükmünün temyizde onanmak suretiyle 02/03/2015 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlendiğinden, anılan suçun işlendiği 17/08/2009 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği anlaşılmakla;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 67. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK’nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 24/11/2004 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının durma süresi de gözetildiğinde, karar tarihinden önce dolduğu halde yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince davanın DÜŞMESİNE, 30/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.