Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/15290 E. 2015/19348 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15290
KARAR NO : 2015/19348
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama, taksirle yangına neden olmak

Taksirle yaralama ve taksirle yangına neden olma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında taksirle yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Meydana gelen kazada, katılan … ve …’nin kendileri ile beraber evde yaşayan kişilerde hafif şekilde yaralanma olduğuna ilişkin beyanları ile katılan…’ın olaydan sonra psikolojik tedavi gördüğüne ilişkin beyanı, ayrıca…’ın da basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralandığına ilişkin doktor raporu dikkate alındığında, mahkemenin TCK’nın 89/4. maddesi uyarınca verdiği mahkumiyet kararında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma içeren görüşe iştirak edilmemiştir.
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, olay nedeniyle oluşan zarar, yaralı sayısı gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, asgari hadden ceza tayin edilmesi temyiz edenin sıfatına göre bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura, bilirkişi raporuna, cezanın ertelenmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükmolunan adli para cezası taksitlendirilen sanık hakkında, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin ihtarın TCK’nın 52/4. maddesi yerine, infaz aşamasına ilişkin 5275 sayılı Kanunun 106/11. maddesi gereğince yapılması suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 3. bendinin son cümlesinin çıkarılarak yerine “TCK’nın 52/4. maddesi gereğince, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında taksirle yangına neden olma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Olay tarihinde sanığın müdür olduğu ….. Ticaret Limited şirketine ait tekstil iş yerinde çalışan işçilere yemek temin etmek amacıyla kurulmuş olan yemekhanedeki LPG tüplerinden sızan gazın patlaması nedeniyle oluşan yangının çevredeki mağdurların yaralanmasına ve araçların zarar görmesine sebebiyet verdiği, TCK’nın ”Genel Güvenliğin Taksirle Tehlikeye Sokulması” başlıklı 171. maddesinin 1. fıkrasında taksirle yangına neden olan kişinin yangın çıkarması halinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olup, somut olayda ise mağdurların yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu dikkate alındığında; taksirle yangına neden olmak suçundan karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması gerekirken, sanığın bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Hükmedilen adli para cezasının taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde 5275 Sayılı İnfaz Kanunun 106/11. maddesinin tatbik edileceğine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.