YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14765
KARAR NO : 2015/19606
KARAR TARİHİ : 25.12.2015
Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralama suçundan suça sürüklenen çocuk…’in, Türk Ceza Kanununun 89/1, 62, 52/1-2-4. maddeleri gereğince 1.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, Ceza Muhakemesi Kanununun CMK’nın 231, 231/8-10-11 maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair… Asliye Ceza Mahkemesinin 16.09.2014 tarihli ve 2014/230 esas, 2014/529 sayılı kararına karşı mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 31/2. maddesinin uygulanması ve denetim süresinin 3 yıl olarak belirlenmesi gerektiği yönünde yapılan itiraz üzerine aynı mahkemece verilen 20.11.2014 tarihli ve 2014/230 esas, 2014/529 sayılı ek kararı kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, soruşturma aşamasında aldırılan 09.07.2012 tarihli rapor içeriğine göre, suça sürüklenen çocuğun 05.07.2012 tarihinde işlediği iddia edilen taksirle yaralama suçunun farik ve mümeyyizi olmadığının bildirilmesi ve… Cumhuriyet Başsavcılığının 20.09.2012 tarihli ve 2012/1153 soruşturma, 2012/384 esas, 2012/274 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Kanunun 89/1, 31/2, 5395 sayılı Kanunun 5 ve devamı maddeleri gereğince fiilin anlam ve hukuki sonuçlarını algılama yeteneği bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk için uygun görülecek bir güvenlik tebirine hükmedilmesinin talep edilmesi karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanunun 31/2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilerek, 5395 sayılı Kanunun 5 ve devamı maddeleri gereğince güvenlik tebirine hükmedilmesi gerekirken yargılamaya devamla hüküm kurularak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin… Asliye Ceza Mahkemesinin 16.09.2014 tarihli ve 2014/230 esas, 2014/529 sayılı kararında isabet görülmediğinden, bu karara dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkında hatalı olarak belirlenen 5 yıllık denetim süresinin 3 yıl olarak düzeltilmesine yönelik… Asliye Ceza Mahkemesinin 20.11.2014 tarihli ve 2014/230 esas, 2014/529 sayılı ek kararında da isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu…Bakanlığının 24.08.2015 gün ve 54991 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.09.2015 gün ve 2015/306093 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Soruşturma aşamasında aldırılan 09.07.2012 tarihli rapor içeriğine göre, suça sürüklenen çocuğun 05.07.2012 tarihinde işlediği iddia edilen taksirle yaralama suçunun farik ve mümeyyizi olmadığının bildirilmesi ve… Cumhuriyet Başsavcılığının 20.09.2012 tarihli ve 2012/1153 soruşturma, 2012/384 esas, 2012/274 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Kanunun 89/1, 31/2, 5395 sayılı Kanunun 5 ve devamı maddeleri gereğince fiilin anlam ve hukuki sonuçlarını algılama yeteneği bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk için uygun görülecek bir güvenlik tebirine hükmedilmesinin talep edilmesi karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanunun 31/2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilerek, 5395 sayılı Kanunun 5 ve devamı maddeleri gereğince güvenlik tebirine hükmedilmesi gerekirken yargılamaya devamla hüküm kurularak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin… Asliye Ceza Mahkemesinin 16.09.2014 tarihli ve 2014/230 esas, 2014/529 sayılı kararı ile… Asliye Ceza Mahkemesinin 20.11.2014 tarihli ve 2014/230 esas, 2014/529 sayılı ek kararlarında isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden,… Asliye Ceza Mahkemesinin 16.09.2014 tarihli ve 2014/230 esas, 2014/529 sayılı kararının ve itiraz üzerine verilen… Asliye Ceza Mahkemesinin 20.11.2014 tarihli ve 2014/230 esas, 2014/529 sayılı ek kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.