Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/14597 E. 2017/4102 K. 17.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14597
KARAR NO : 2017/4102
KARAR TARİHİ : 17.05.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanıklar hakkında: TCK’nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm, sanık … ile katılan vekili tarafından vekalet ücreti ile sınırlı olarak temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Katılan vekilinin, temyiz isteminin sadece vekalet ücretine yönelik olduğu belirlenerek sanık … hakkındaki mahkumiyet hükmünün vekalet ücreti ile sınırlı olarak incelenmesinde:
Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1500-tl vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün yargılama giderlerine ilişkin paragrafından sonra gelmek üzere ” Kendisini vekil ile tayin ettiren katılan lehine 1500-tl vekalet ücretinin sanık …’den alınarak katılana verilmesine ” cümlesinin ilave edilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün sanık … yönünden DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık …’ın temyiz isteminin incelenmesine gelince ;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
23.08.2008 tarihinde,… Köyü’nde … inşaata ait baraj şantiyesinde faaliyet gösteren taşeron firma olan … inşaatta hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık …’un kepçe operatörü, anılan şirkette tanık …’nın işçi, temyize gelmeyen sanık …’in taşeron firma … şirketinde şantiye şefi, ölenin ise … şirketinde işçi olarak çalıştığı, olay günü, … şirketinin kullandığı konteynırların eksavatörlerle yerlerinin değiştirilmesi esnasında konteynırın üzerinde bulunan ölen ve tanık…’nin 1. konteynırı halatla eksavatöre bağladıktan sonra eksavatörün konteynırı kaldırması sırasında ölen ve tanık…’nin dengesini kaybederek yere düşmeleri neticesinde, tanık…’nin vücudunda 3. derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, olay nedeniyle kimseden şikayetçi olmadığı, ölenin ise yüksekten düşmeye bağlı omur kırığı, omurilik zedelenmesi ve bu nedenle yatalak kalması sonucu oluşan komplikasyonlar sonucu öldüğü olayda, her ne kadar mahkemece sanık …’ın kepçe kullanma yeterliliğine sahip olmadığı halde davaya konu kepçeyi kullanarak bir kişinin ölümüne neden olduğu gerekçesiyle sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de;
Temyize gelmeyen sanık …’in 19.11.2008 tarihinde kolluk tarafından alınan ve duruşmada verdiği beyanında; anılan şantiyede taşeron şirket olan … şirketinde formen olarak görev yaptığını, olay tarihinde şantiye şefi olan …’in Siirt ‘te bulunan şantiyede olması nedeniyle kazanın gerçekleştiği şantiyede sorumlu kişinin kendisinin olduğunu, olay anında iş makinesini kullanan kişinin … olduğunu beyan ettiği, olay tarihinde kolluk tarafından beyanları alınan, tanıklar …, …, … ve …’nin ifadelerinde; iş makinasını kullanan kişinin … olduğunu beyan ettikleri, tanık …’nın olaydan 1 gün sonra 24.08.2008 tarihinde kolluk kuvvetlerine verdiği ifadesinde; iş makinasını kullanan … ile birlikte konteynırı taşımaya gittiklerini, ölen ile birlikte konteynırın üzerine çıkmak için …’ın kullandığı iş makinasının kovasına bindiklerini, kepçenin kendilerini yukarı çıkarttığı esnada ölenin ve kendisinin dengesini kaybederek yere düştüklerini beyan ettiği, hakkında hükmün açılanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık …’un olay tarihinden 1 gün sonra kolluk tarafından alınan beyanında;… adlı şirkette kepçe operatörü olarak çalıştığını olay günü … adlı şirkete ait konteynırın yerlerini değiştirdiklerini, 1. konteynırı yerine koyup 2. konteynıra geçtiklerinde konteynırın üzerinde bulunan tanık… ve ölenin konyetnırın halatlarını kepçenin kovasına bağladıkları sırada ölen ve tanığa konteynırın üzerinden inmelerini söylediğini ancak bir şey olmaz diyerek konteynırın üzerinden inmediklerini, konteynırı yerden 1 metre yukarıya doğru kaldırdığında halatın vidasının koptuğunu ve konteynırın yere düştüğünü, sürekli olarak konteynırları bu şekilde taşıdıklarını beyan ettiği, sanık …’ın beyanlarında; anılan şantiyede kepçe operatörü olarak çalıştığını, olay mahallinde bulunmadığı vakitte kazanın meydana geldiğini, olayla hiçbir alakasının bulunmadığını beyan etmesi karşısında; olayın hemen akabininde alınan tanık beyanları, sanık …’un soruşturma aşamasındaki beyanları ile sanık …’in aşamalarda verdiği beyanlarından ve tüm dosya kapsamından, sanık …’ın olaya konu kepçeyi kullanan kişi olduğuna ilişkin bir belirlemenin yapılamayacağı, sanık …’un ve katılan tarafın, duruşmada tanık olarak dinlenmeleri talebi üzerine olaydan yaklaşık 5 yıl sonra ilk defa duruşmada dinlenen tanıkların beyanları hükme esas alınmak suretiyle sanık hakkında beraat hükmü tesisi yerine, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması ,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.