Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/14515 E. 2016/1223 K. 03.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14515
KARAR NO : 2016/1223
KARAR TARİHİ : 03.02.2016

Tebliğname No : 12 – 2015/255256

Mahkemesi : Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 28/01/2014

Numarası : 2013/118 – 2014/15

Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

Davacılar vekilinin 17.06.2013 tarihli dilekçeleri ile müvekkili davacıların bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldıklarını, yapılan yargılama sonunda üzerlerine atılı suçtan beraatlerine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davaların mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hükümler, davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Tazminat davasının dayanağını oluşturan Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2004/299 Esas – 2007/135 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanıkların (davacıların) suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan tutuklu kaldıkları ve yapılan yargılama sonunda beraatlerine hükmedildiği, hükümlerin temyiz incelemesi sonucu onanmak suretiyle 14.12.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davalarının 17.06.2013 tarihinde işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun gereğince öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas ve 2010/57 sayılı kararında, 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava konusu edilmesi, Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.05.2014 tarih, 2014/141 esas, 2014/229 sayılı kararında da belirtildiği üzere beraat veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların Yazı İşleri Yönetmeliğine göre süresinde tebliğ edilip kesinleşme tarihinden itibaren her halükarda 10 yıl, kesinleşmiş kararların tebliğinden itibaren ise 3 ay içinde tazminat davalarının açılması gerektiği ve dava süresi açısından Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulünün gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar hakkında beraat hükmünün verilmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği, incelemeye konu olan dosya kapsamına göre kesinleşmiş beraat hükmünün davacılara tebliğ edildiğinin anlaşılmaması ve tazminat davasına dayanak teşkil eden mahkeme dosyasının içeriğine göre davacılar hakkındaki beraat hükmünün 14.12.2012 tarihinde kesinleştiği, davacılar için davanın 17.06.2013 tarihinde 10 yıl dolmadan önce açıldığının ve beraat hükmünde davacı H… B…’a ait çek ve senetlerin iadesine karar verilirken hükmün kesinleşmesi şartının aranmadığının anlaşılması karşısında, süresinde açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir,

Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin ve davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme aykırı olarak ONANMASINA, 03.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.