Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/14326 E. 2015/18836 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14326
KARAR NO : 2015/18836
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm ile sanığın temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar, sanık ile şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören … adına hazine vekilinin temyiz istemi davaya katılma talebi olarak değerlendirilmiş olup, şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK’nın 237/2 maddesi uyarınca davaya katılan olarak kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
1- Sanığın ek karara ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
… Kurumu Müdürlüğünce gönderilen 07/07/2015 tarihli cevabi yazıda, sanığın 24/08/2004 – 23/03/2007 tarihleri arasında ceza evinde bulunduğunun bildirilmesi karşısında, gerekçeli kararın Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği 09/09/2004 tarihi itibariyle sanığın ceza evinde olduğu anlaşılmakla birlikte, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23/09/2005 tarih ve 2005/357 değişik iş sayılı, cezaların içtima ettirilmesine dair kararı sonrası düzenlenen 16/05/2006 tarihli müddetnamenin, 24/05/2006 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, böylece, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan tesis edilen hükmü belirtilen tarih itibariyle öğrenmiş olan sanık tarafından, 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre içerisinde temyiz hakkının kullanılmadığı, bu nedenle, mahkemenin temyiz isteminin reddine dair ek kararının kanuna uygun olduğu anlaşıldığından, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan ek kararın ONANMASINA,
2- Katılan vekilinin, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 70. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK’nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 10/10/1999 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2. ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, dosya içerisinde mevcut 30/03/2004 tarihli bilirkişi raporunda, 2863 sayılı Kanun kapsamında kaldığı belirtilen toplam 9 adet eserin, aynı Kanunun 75. maddesi uyarınca MÜZEYE TESLİMİNE, 03/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.