Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/143 E. 2015/19347 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/143
KARAR NO : 2015/19347
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanık….’in mahkumiyetine, sanık ….’ın beraatine ilişkin hükümler, sanık…. ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ….’ın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin kusura ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık….’in mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Ölen …’nın … A.Ş’nin taşeron firması olan … Tic. Ltd Şti de arıza işlerinde işçi olarak görev yaptığı, ölenin ekip şefi olan… ve teknisyen… ile beraber olay tarihinde saat: 08.00-16.00 arasında ara vardiya (geceden kalan ihbarla bildirilen arızalara gitme) olarak görev yaptığı, olayın meydana geldiği gün saat: 08.00 sıralarında işe başladıktan sonra bölge şefi olan…’nın ekip şefi…’nu arayarak .. Kalesinde ramazan topunun atıldığı yerde bulunan aydınlatma direğindeki lambanın geceden arızalı olduğunu, gece görevlilerin hattı ayırarak elektriği kestiklerini, arızaya bakmaları gerektiği talimatı üzerine,…,… ve ölen …’nın birlikte söz konusu arızanın olduğu yere gittikleri, kendilerine bahsedilen yerde elektriğin kesilmiş olduğunu görmeleri üzerine, elektriği bir başkasının açmaması için, tanık…’ı hat başında bırakarak arızanın olduğu yere… ile birlikte gittikleri, ölenin yaklaşık 7-8 metre uzunluğundaki direğe tırmanmaya başladığı ve bu esnada yaklaşık 4. ya da 5. metreye geldiğinde, direkten düşmek suretiyle uçuruma yuvarlanarak hayatını kaybettiği olayda, sanık …’in savunmasında “Ben … Elektrik şirketinin yetkilisi olarak görev yapıyordum. Olay günü olay yerinde değildim. …’ın arıza bakım işlerine de biz bakıyorduk. Olay günü …. ilinde çalışırken şirketimizde çalışan sorumlu mühendis …. telefonla arayarak işçilerden …’nın bir arızanın giderilmesi için arıza bildirilen mevkiye gittiklerini, burada …’nın direğe lambayı değiştirmeye çıkarken direkten düşmesi sonucu öldüğünü” söyledi şeklindeki savunması, Sanık …’in “Ben … A.Ş’ye bağlı …. ticaret Ltd. Tic. şirketinde koordinatör mühendisi olarak yaklaşık 5 aydır çalışmaktayım, …Elektriğe bağlı …Elektrik gibi tahminim 4-5 tane daha taşeron firma bulunmaktadır, bizler kendi aramızda görev ayrımı yaparız ve ona göre …’tan almış olduğumuz işleri ifa ederiz, benim sorumlusu olduğum … Elektrik firması … Merkez, … ve … ilçelerinin elektrik arıza işlemlerine bakmaktadır, iş güvenliğine ilişkin tüm önlemleri ben almaktayım, buna ilişkin bütün evrakları da işçilere ben imzalatarak gereğini yapmaktayım” şeklindeki savunması, yine … Müdürlüğünde arıza ekip şefi olarak çalışan tanık ….’ın “….’i patronum olmasından dolayı bir defa gördüm. …. ise….’in vekilidir. İşleri o yürütür.” şeklindeki beyanı dikkate alındığında, sanık….’in şirket yetkilisi olarak iş güvenliğini sağlama hususunda mühendis olan diğer sanık ….’ı görevlendirdiği, ayrıca dosya kapsamından, ölenin iş güvenliği eğitiminin aldırılmış olduğu ve iş güvenliğine ait malzemelerin verilmiş olduğunun anlaşıldığı, buna rağmen ölenin kendisine verilen emniyet kemerini takmakta ihmal göstermesi sebebiyle ölümüne kendi kusuru ile sebep olduğu gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilirken, 5237 sayılı TCK’nın 51/7. maddesi uyarınca denetim süresi içinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi ve kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine ve TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmesine karşın, uygulama maddelerinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık…. ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.