Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/14054 E. 2015/18288 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14054
KARAR NO : 2015/18288
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanık …’in TCK’nın 85/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 50/4, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince hükmedilen hapis cezasının 18.200,00 TL adli para cezasına çevrilmesine, TCK’nın 52/4. maddesi gereğince hükmolunan adli para cezasının 20 eşit taksitte ödenmesine dair … Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2010 tarihli, 2010/145 esas, 2010/1089 sayılı kararına karşı katılan tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine, katılanın cezanın yetersiz olduğuna ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, Dairemizin 04.07.2013 tarihli ve 2012/31258 esas, 2013/18440 sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verildiği, dosya mahalline gönderildikten sonra, sanık müdafii tarafından, sanığa yokluğunda verilen kararın tebliğine yönelik tebligatın usulsüz olması nedeniyle eski hale getirme ve temyiz isteminde bulunulmasını müteakip, yerel mahkemece, 21.05.2014 tarihli ek kararla hükmün infazının durdurulmasına ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği, bunun üzerine Dairemizce verilen 04.07.2013 tarihli ve 2012/31258 esas, 2013/18440 sayılı karara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz edilmekle, 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308. maddesine eklenen (2) ve (3). fıkra hükümleri uyarınca itiraz konusu değerlendirildi:
Sanığın, yokluğunda verilen 28.12.2010 tarihli mahkumiyet hükmünün tebliği için duruşmada savunması alınırken bildirdiği adresine çıkarılan tebligatın adres yetersizliği nedeniyle iade edildiği, soruşturma evresinde bildirdiği iş yeri adresine çıkarılan tebligatın adresin kapalı olup, ismen tanınmadığı gerekçesiyle iade edilmesi karşısında, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine 11.01.2011 tarihli ve 6099 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile eklenen “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmüne göre, sanığın dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinde yazılı mernis adresine tebligat çıkarılarak, gerekçeli kararın sanığa tebliği gerekirken, usule aykırı şekilde, sanığın soruşturma evresinde bildirdiği ve daha önce kanunun gösterdiği usullere göre herhangi bir tebligat yapılmayan iş yeri adresi esas alınıp, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre 04.03.2011 tarihinde tebliğ yapılarak, Dairemizin 04.07.2013 tarihli ve 2012/31258 esas, 2013/18440 sayılı onama kararının ardından hükmün kesinleştirilip, infaza verildiği ve sanık müdafiinin 20.05.2014 tarihli dilekçe ile eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin eski hale getirme isteğinin haklı, temyizin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu anlaşılmakla,
Gereği düşünüldü:
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Sanık hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik katılanın temyiz istemi ile ilgili olarak verilen Dairemizin 04.07.2013 tarihli ve 2012/31258 esas, 2013/18440 sayılı ONAMA kararının KALDIRILMASINA,
3- Katılanın temyiz istemi hakkında hükmün onanması istemli ve 01.11.2012 tarihli tebliğnamenin düzenlenmiş olması nedeniyle sanık müdafiinin temyizi ile ilgili olarak görüş bildirilmek ve düzenlenecek ek tebliğname ile birlikte gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.