Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/14040 E. 2015/18284 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14040
KARAR NO : 2015/18284
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Mahkemesi : Sulh Ceza Hâkimliği

Taksirle öldürme suçundan şüpheli… hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, …Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 25.09.2014 tarihli ve 2014/4570 soruşturma, 2014/4393 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine dair … Sulh Ceza Hâkimliğinin 05.12.2014 tarihli ve 2014/1259 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya sureti incelendi.
Dosya kapsamına göre, müteveffa …’ın eşi olan şüpheli … tarafından şiddet uygulanması sonucunda gelişen beyin kanaması neticesinde öldüğü iddiası üzerine yürütülen soruşturma sonucu, müşteki iddiasının soyut iddia ötesine geçmediği, şüphelinin eşinin ölümüne neden olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 14.11.2007 tarihli ve 2007/9636-9375 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, şikayet dilekçesinde müşteki tarafından müteveffanın 2007- 2010 yılları arasında birden fazla kez … Hastanesine başvuru yaptığı ve muayenelerinin olduğu, bunların şüphelinin kötü muamele ve darpları neticesinde gerçekleştiği, buna ilişkin hastane kayıtları ve şüpheli hakkında açılan soruşturma dosyalarının incelenmesini ve ayrıca tedaviye katılan doktorlar ile aile yakınlarının dinlenmesini talep ettiği halde bunların hiç birisinin yapılmadığı anlaşılmakla, ölüm tarihinden geriye dönük olarak son 4 yıl içerisinde ölenin, sağlık kuruluşlarından, adli kolluk birimlerinden tıbbi ve adli tüm kayıtların celbi ile iddianın araştırılması, bilgi ve belge bulunması halinde … Kurumundan şüphelinin birleşen bir sorumluluğu olup olmadığı konusunda rapor alınması ve bildirilen tanıkların dinlenmesi gerekirken bunların yapılmadığı, ortada 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu … Bakanlığının 21.07.2015 gün ve 15222 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.09.2015 gün ve 2015/269569 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve soruşturma evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetin kapsamının ve… Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 25.09.2014 tarihli ve 2014/4570 soruşturma, 2014/4393 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karardaki anlatımın TCK’nın 87/4. maddesindeki kasten yaralama sonucu ölüm suçuna yönelik olmasına göre, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurul kararı gereğince kanun yararına bozma istemini inceleme görevi Yargıtay 1. Ceza Dairesine ait bulunduğundan, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye GÖNDERİLMESİNE, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.