Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/13747 E. 2015/18716 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/13747
KARAR NO : 2015/18716
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında,…Koruma Kurulu’nun 07.11.2001 tarih ve 10213 sayılı kararıyla kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen bölge içerisinde bulunan, … ili, …. ilçesi, …. mahallesi, 143 ada, 48 sayılı parselde yer alan ve tapu kaydında sanık adına kayıtlı olan tek katlı kargir binanın, sanık tarafından izin alınmadan yıkıldığı ve yerine yeniden bina yapımına başlandığı, bu durumun… Müze Müdürlüğü görevlilerince tespit edildiği ve suç duyurusunda bulunulduğu, … Belediyesi görevlilerince olay yerinde yapılan 15.07.2008 tarihli incelemede de, yıkılıp kaldırılan bina yerine, yeni bina yapımı için zemine beton dökülüp, zeminin 20 cm yükseltildiğinin, yapım çalışmalarının devam ettiğinin tespit edildiği ve izinsiz inşaatın mühürlenerek durdurulduğu, sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, 11.10.2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun gereğince, sit alanı ilanına ilişkin kararların ilgilisine tebliğ edilmesinin zorunlu hale getirildiği, olayda ise tebliğin bulunmadığı ve ilanın yapıldığı tarihte sanığın bu bölgede ikamet edip etmediğinin tespitinin yapılamayacağı gerekçesi gösterilerek, sanığın beraatine karar verilmiş ise de; tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının tebliğ zorunluluğunun yukarıda açıklandığı üzere, 11.10.2013 tarihinden itibaren yapılan tescil işlemleri için gerekli olduğu, bu tarihten önce yapılmış tescil işlemleri için tebliğ zorunluluğu bulunmayıp, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının, koruma kararının bilindiğinin kabul edilmesi konusunda yeterli olduğu, olayımızda ise davaya konu yerin tek yapı ölçeğindeki kültür veya tabiat varlığı olmadığı, davaya konu yerin kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanı ilan edilmiş bölge içerisinde yer aldığı, 05.01.2011 tarihli olay yeri keşfi tutanağı ile keşfe iştirak eden mimar ve arkeologtan alınan bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere, davaya konu izinsiz uygulamaların fiziki ve inşai müdahale kapsamında olduğu ve 15.07.2008 tarihinde belediye tarafından yapımı durdurulan binanın sanık tarafından yapımına devam edilerek tamamlandığı, bölgenin sit alanı olarak kabul edilmesine ilişkin kararın ilgili belediye tarafından mahallinde 11.02.2002 tarihinde ilan edildiğine ilişkin tutanağın dosya kapsamında mevcut bulunması, sanığın davaya konu yerin nüfus kaydına kayıtlı olup, orada ikamet etmesi ve yapımı durdurulan inşaata sanık tarafından devam olunması karşısında, izinsiz uygulamaların yapıldığı bölgenin sit alanı içerisinde yer aldığının sanık tarafından bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği, tüm bu nedenlerle eylemleri sabit olan sanığın 2863 sayılı Kanunun 65/b. maddesinde düzenlenen suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, sanığın beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.