YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1250
KARAR NO : 2015/19306
KARAR TARİHİ : 16.12.2015
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
..Emniyet Müdürlüğüne yapılan izinsiz kazı faaliyeti ihbarı üzerine, kolluk görevlilerince… ili, ….. ilçesi, ….. caddesi, No:…sayılı adreste bulunan ve hakkında verilen mahkumiyet kararı temyiz incelemesine gelmeyen sanık…’na ait kullanılmayan, tek katlı eve gidildiğinde, evin girişinde hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı temyiz incelemesine gelmeyen sanık …’ın yakalandığı, evin içerisine girildiğinde boş bir odanın içinde kazılıp sonra kapatılan iki kazı yeri ile 2×3 metre genişliğinde ve 3 metre derinliğinde tünel şeklinde bir kazının yapılmış olduğunun, olay yerinde kazma, hilti, kürek, matkap gibi suç aletlerinin bulunduğunun tespit edildiği, sanık …’ın verdiği ilk ifadesinde, evin sanık…’na ait olduğunu, kendisine kazı işini teklif ettiğini, kendisinin de kabul ederek kazıya katıldığını, … haricinde kazıyı 4-5 kişi ile birlikte yaptıklarını beyan ettiği, yapılan soruşturma sonucu atılı suçtan haklarında dava açılan ve yargılama neticesinde mahkumiyetlerine karar verilen sanıklar….. ve …’nın verdikleri ifadelerinde, altın gömüsü bulabilmek için davaya konu kazıyı gerçekleştirdiklerini ikrar ettikleri, her ne kadar haklarında verilen kararlar temyiz incelemesine gelmeyen diğer sanıkların yanında, sanıklar … ile… hakkında da 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılmış ise de; olay hakkında başlatılan soruşturma kapsamında, olay ile ilgisi olabileceği kolluk görevlilerince değerlendirilen sanık…’nun kullandığı cep telefonu hattının CMK’nın 135. maddesi uyarınca iletişiminin 3 ay süreyle dinlenmesi talebinde bulunulduğu,…. Sulh Ceza Mahkemesinin 03.01.2012 tarih, 2012/14 değişik iş sayılı kararıyla iletişiminin dinlenmesi ve kayda alınmasına karar verilen sanık…’nun, tespit edilen iletişim içeriklerinde mahkumiyetlerine karar verilen diğer sanıklarla, kültür varlığı bulabilmek amacıyla izinsiz kazı faaliyetinde bulunduğuna dair görüşmelerinin olmadığı, sanık… ile yaptığı 02.01.2012 ve 03.01.2012 tarihli görüşmelerde, aralarında kültür varlığı olduğu şüphesi uyandıran eski mezar ve heykeller hakkında konuşmalar olduğu, ancak sanık…’na ait evdeki kazı hakkında bir konuşmanın olmadığı, iletişimleri ayrıca dinlenen diğer sanıkların da yaptıkları konuşma içeriklerinden, sanıklar… ile…’nın davaya konu izinsiz kazı faaliyetine katıldıklarına dair bir delilin elde edilemediği, sanıklar… ile…’nın verdikleri ifadelerinde üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmedikleri, sorgunun yapıldığı 29.05.2012 tarihli duruşmada, aralarında kültür varlığı hakkında görüştüklerini, ancak diğer sanıkları tanımadıklarını beyan ettikleri, haklarında verilen kararları temyiz incelemesine gelmeyen sanıklar…. ve …’nın 29.05.2012 tarihli duruşmada, sanıklar… ile…’nu daha önceden tanımadıklarını, ilk defa burada gördüklerini, daha önce hiç karşılaşmadıklarını beyan ettikleri, her ne kadar sanıklar … ile…’nun aynı duruşmadaki ifadelerinin altındaki paragrafta, “altın aramak için kazı yaptım” şeklinde beyanları gözüküyor ise de, bu beyanın ifadesi alınan tüm sanıkların ifadesi altında bulunduğu ve bu beyanın sanıklar … ile…’nun ifadelerinin içeriği ile çelişkili olduğu,…. Sulh Ceza Mahkemesinin 13.02.2012 tarih, 2012/182 değişik iş sayılı arama ve el koyma kararına binaen sanıklar … ile…’nun evinde yapılan aramada bir suç unsurunun bulunmadığı, sanıkların verdikleri ifadelerinde üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmedikleri, sanıkların davaya konu yerde kazı faaliyetine iştirak ettiklerine dair tanık ifadelerinin olmadığı, tüm dosya kapsamından, sanıklar… ile…’nun, atılı suçu işlediklerine veya kazıyı gerçekleştiren sanıkların eylemlerine iştirak ettiklerine dair, mahkumiyetlerine yeterli ölçüde delillerin bulunmadığı, böylece sanıklar… ile…’nun atılı suçtan beraatlerine karar verilmesinde bir aykırılığın olmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğine dair delillerin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 16/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.