Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/1189 E. 2015/13558 K. 16.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1189
KARAR NO : 2015/13558
KARAR TARİHİ : 16.09.2015

Tebliğname no : 12 – 2014/205430
Mahkemesi : İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 25/03/2014
Numarası : 2013/766-2014/196
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ile sanığın 18 yıl evli kaldıktan sonra boşandıkları, tarafların evliliklerinden olan beş yaşındaki kızlarının velayetinin sanık babaya verildiği, katılanın da, zaman zaman gelip müşterek çocuklarını aldığı ve çocukla kişisel bağını koruduğu, katılanın sanıktan boşandıktan sonra, tanık …ile arkadaşlık etmeye başladığı, olay günü katılanın, sanığın evine giderek beş yaşındaki kızını aldığı, sonrasında tanık …, kızı ve katılanın otobüs ile dönerlerken sanığın otobüsü durdurarak, kızı ile katılan ve katılanın erkek arkadaşı olan tanık … bir arada oldukları ana ait fotoğraflarını çektikten sonra otobüsten indiği olayda,
Sanığın eyleminin, TCK’nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebilir ise de; sanığın savunmasında, katılanla müşterek çocukları olan kızının, annesi olan katılan ile kişisel bağ kurduğu zamanlarda, katılanın erkek arkadaşı olan tanık …. kızının yanında olmaması konusunda ricada bulunduğunu ve tanık …. bunu kabul ettiğini, yabancıların kızına dokunmasını istemediğini, olay günü de, katılanın çocuklarını aldıktan sonra otobüse bindiğini, otobüsün bir sonraki durakta durarak tanık …aldığını görünce, kızına zarar geleceği endişesiyle fotoğraflarını çektiğini beyan ettiği dikkate alındığında, katılanın erkek arkadaşıyla yanyana çekilmiş fotoğrafını üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, kızına zarar geleceği endişesiyle, kızının katılan annesi ve tanık … ile birlikte olduğunu ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, mahalli Cumhuriyet savcısının, atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.