Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/11480 E. 2016/5323 K. 30.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11480
KARAR NO : 2016/5323
KARAR TARİHİ : 30.03.2016

İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 12.767,40 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan Adana 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.07.2010 tarihli ve 2010/134 esas, 2010/631 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanığa (davacının) ait 4.100 kg çayın kamyon ile nakledilirken Adana’da önleme araması sırasında kaçak olduğu gerekçesiyle el konulduğu, faturaları tam olarak ibraz edilmesi üzerine de faturaların gerçek olup olmadığının belirlenebilmesi açısından çayların iade edilmediği ve yapılan araştırmada faturaların gerçek olduğunun anlaşıldığı, bu defa çayların ithal edilen çay ile karıştırılarak piyasaya sürülmeye çalışıldığı iddiasıyla dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı ve yargılama sonunda iddialarla ilgili delil elde edilememesi nedeniyle davacının beraatine ve çayların iadesine hükmedildiği, mahkemece Gümrük Müdürlüğüne bu hususta aynı gün yazılan müzekkerede çayların sahibine iadesinin istendiği, ancak yazıda çayların sahibinin kim olduğunun belirtilmemesi nedeniyle iadenin sağlanamadığı, 29.04.2011 tarihli yazı ile çayların kime teslim edileceğinin bildirilmesi üzerine çayların 02.05.2011 tarihinde davacıya teslim edilebildiği, hükmün temyiz incelemesinde onanarak 27.01.2014 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 04.11.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dava dilekçesinde faiz talep edilmekle birlikte faizin başlangıcı hususunda bir talep bulunmaması nedeniyle dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, haksız el koyma tarihi olan 21.01.2010 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1. bendindeki “haksız işlem tarihi olan 31.01.2010 ” ibaresinin “dava” ibaresi ile değiştirilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.