Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/11307 E. 2015/14204 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11307
KARAR NO : 2015/14204
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/223746
Mahkemesi : Rize Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 17/06/2014
Numarası : 2014/1022 Değişik İş

Taksirle öldürme suçundan şüpheliler C.. K.. ve H.. G.. hakkında yapılan soruşturma sonucunda, Yusufeli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16/05/2014 tarihli ve 2014/39 soruşturma, 2014/107 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Rize Ağır Ceza Mahkemesinin 17/06/2014 tarihli ve 2014/1022 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
CMK’nın 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için. emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre şikayetçi tarafça itiraz dilekçesi ile dosyaya ibraz edilen olay gününe ait kantar fişleri dikkate alındığında … A.Ş.’ye ait …. plakalı kamyona ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olarak fazla yükleme yapılıp yapılmadığının tespiti ile bu kapsamda kantar fişlerinde değişiklik yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, yine olay günü saat 18:00’de düzenlenen olay yeri inceleme tutanağında “kamyonun vites bölümünün takılı halde olduğu fakat aracın kaçıncı viteste takılı olduğu tespitinin tarafımızca yapılamadığı” hususunun belirtilmesine karşın, aynı gün saat 16:00’da düzenlenen tutanakta “aracın vitesinin boşta olduğu” ifade edildiğinden, aracı vitesinin boşta mı olduğu yoksa viteste takılı mı olduğu tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenerek bu durumların kazanın oluşumuna etkisinin ne olduğuna dair yeniden rapor alınması ve bu doğrultuda delillerin karartılma ihtimalinin araştırılmasının gerekmesi karşısında, eksik soruşturmaya dayalı şüpheliler haklarında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği dikkate alındığında, ortada CMK’ya uygun soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 05.06.2015 gün ve 94660652-105-08-3216-2015/11539/37279 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.06.2015 tarih ve 2015/223746 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
CMK’nın 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının CMK’nın kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki yasal düzenlemeler karşısında, Artvin ili sınırlarında yapımı devam eden olaya konu baraj inşaatı faaliyeti kapsamında, …. İnş. San. ve Tic. A.Ş ünvanlı firma bünyesinde, yaklaşık 6 aydır kamyon şoförü olarak çalışan ölenin, olay günü, kum ocağından yüklediği kumu, idaresindeki firmaya ait kamyonla, yaklaşık 9 km uzaktaki şantiye sahasına götürmek için, seyir güzergahı olan meskun mahal dışındaki 6,7 metre genişliğinde, çift yönlü asfalt kaplı yolda ilerlerken, keskin viraj tabelası ile de belirgin sola virajlı yol bölümünden geçtiği sırada, seyir yönüne göre sol tarafındaki demir bariyerleri de aşıp, 10 metre alt taraftaki nehre yuvarlandığı ve yapılan aramalar neticesi yaklaşık 4,2 km uzakta suda sürüklenirken bulunabildiği olayla ilgili, her ne kadar trafik kazası tespit tutanağında ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen kusur raporlarında, dikkatini yola vermediğinden ve mahal şartlarına göre kontrolsüz seyrederek hızını tedbir alabilecek düzeye düşürmediğinden bahisle tüm kusur ölene verilmişse de, formen ve toprak işleri yetkilisi hakkında verilen ve soruşturma evresini sonlandıran kovuşturmaya yer olmadığına dair 30.01.2014 tarihli karara, şikayetçi vekili tarafından süresi içinde yapılan itirazda ölenin idaresindeki kamyona haddinden fazla kum yüklendiği, buna dair kantar fişlerinde sonradan değişiklik yapıldığının ileri sürüldüğü ve itiraz dilekçesinde bu fişlere ait suretlerin eklendiğinin anlaşılması karşısında, yapılan yükleme kapsamında kantar fişlerinde değişiklik yapılıp yapılmadığı ve olay anında taşınan yük miktarının gerçek miktarının tespiti yapılıp, mahallin fotoğrafları, olay sonrası düzenlenen kroki ve takograf kayıtları da incelenerek aracın olay anındaki yük ve hız durumu ile bu doğrultuda kusurun tespiti için aralarında bir makine mühendisi ve bir inşaat mühendisinin de bulunduğu iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinden rapor aldırılmaksızın verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde,
İsabetsiz olup, kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Rize Ağır Ceza Mahkemesinin 17/06/2014 tarihli ve 2014/1022 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.