YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11284
KARAR NO : 2015/13596
KARAR TARİHİ : 16.09.2015
Mahkemesi : …… Asliye Ceza Mahkemesi
Numarası : 2015/106 – 2015/129
Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan sanık ……’un, TCK’nın 179/3 ve 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ….. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 04.03.2009 tarihli ve 2007/250 esas, 2009/205 sayılı kararını müteakip, 14/01/2012 tarihinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/10/2012 tarih ve 2012/52 esas, 2012/640 sayılı ilâmı ile hükümlülüğüne karar verilip, kararın kesinleşmesinden sonra mahkemesince yapılan ihbar üzerine, sanık hakkındaki 25 gün hapis cezasına ilişkin hükmün açıklanmasına ilişkin ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13/02/2015 tarihli ve 2015/106 esas, 2015/129 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, TCK’nın 50/3. maddesinde yer alan “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş bulunan sanık hakkında tayin olunan 25 gün kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk olduğunun gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle, CMK’nın 309. maddesisi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 28.05.2015 gün ve 94660652-105-33-4079-2015/10835/34975 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.06.2015 gün ve 2015/202032 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma olarak tespit edilen eyleminden dolayı TCK’nın 179/3, 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılamayacağı, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, suç tarihinde sabıkasız olan sanık hakkında açıklanması geri bırakılmış olan hükümde belirlenen 25 gün hapis cezasının, aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsiz olup;
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, …… Asliye Ceza Mahkemesinin 13.02.2015 tarihli ve 2015/106 esas, 2015/129 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, CMK’nın 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, hüküm fıkrasının hükmün üçüncü paragrafından sonra gelmek üzere “Sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/3. maddesindeki amir hükme göre, takdiren aynı kanunun 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilerek TCK’nın 52/2. maddesine göre günlüğü 20 TL’den sanığın neticeten 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” şeklinde bir paragraf eklenmesi, sanık hakkında hükmedilen hapis cezası para cezasına çevrilmiş olmakla, sanık hakkında TCK’nın 50. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin altıncı parağrafın hükümden çıkarılmasına, bu uygulamanın yasal sonucu olarak sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedildiği dördüncü paragrafın hüküm fıkrasından çıkartılması ile diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.