Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/1092 E. 2015/16939 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1092
KARAR NO : 2015/16939
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki kamyon ile gündüz vakti, meskun mahalde seyir halinde iken, kamyon arka kapağının kendiliğinden açılması sonucu, yaya kaldırımında yürümekte olan yayalara çarptığı ve iki kişinin hayati tehlike geçirecek şekilde ve sağ temporal fraktür oluşacak şekilde yaralandığı olayda; tam kusurlu sanık hakkında alt sınırdan ayrılarak ceza verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş şekli, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları da nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca asgari hadden daha fazla ayrılarak, uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sürücü belgesinin alınmasının hukuka aykırı olduğuna ve sanığın kusursuz olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak,
Tayin olunan hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresi içinde yükümlülük belirlenmemesi ve uzman görevlendirilmemesine karar verilmemesi ile denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği takdirde, cezasının infaz edilmiş sayılacağının kararda açıklanmaması suretiyle CMK’nın 232/6. ve TCK’nın 51/6-7-8. maddelerine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 7.paragrafından sonra sırasıyla “sanığın dosyaya yansıyan kişiliği ve sosyal durumu göz önünde bulundurularak 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinin 6. fıkrası uyarınca sanığa denetim süresi içinde herhangi bir yükümlülük veya uzman kişinin görevlendirilmesine takdiren yer olmadığına, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediği takdirde, hakkında verilen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirileceğine karar verileceği hususunda 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinin 7. fıkrası uyarınca UYARILMASINA, (Uyarılamadı)” devamında “TCK’nın 51/8. maddesi gereğince, sanık denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.