Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/10153 E. 2016/3469 K. 07.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10153
KARAR NO : 2016/3469
KARAR TARİHİ : 07.03.2016

İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Davacılar : 1- … 2- …
3- … 4- …
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacılar … ve …
lehine; 2.622,79’ar TL maddi ve 7.000’er TL manevi
tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine
Davacılar … ve …
lehine; 1.920,22’şer TL maddi ve 5.000’er TL manevi
tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Davacıların ikamet ettikleri yerin Ankara olması olması nedeniyle CMK’nın 142/2. maddesindeki hüküm uyarınca öncelikle yetki konusu değerlendirilmiş, CMK’nın 18/2. maddesi uyarınca yetki itirazının süresinde ileri sürülmemesi nedeniyle bu aşamada re’sen de gözönüne alınamayacağı oy çokluğuyla kararlaştırılarak işin esasına geçildi.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacıların tutuklu kaldığı döneme ilişkin olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplama yapıldığında davacılar … ve …’ın maddi zararının 2.083,8 TL, davacılar … ve …’ın ise 1.530,2 TL olup maddi tazminat olarak bu miktarların ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde brüt asgari ücret üzerinden kesinti yapılmadan maddi tazminatların fazla hesaplanması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden davacılar … ve … lehine hükmolunan maddi tazminat miktarının 2.083,8 TL’ye, davacılar … ve … lehine hükmolunan maddi tazminat miktarının ise 1.530,2 TL’ye indirilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, yetki konusunda oyçokluğu, diğer yönlerden ise oybirliğiyle 07.03.2016 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY:
5271 sayılı CMK’nın 142/2. maddesinde tazminat davasının kural olarak zarara uğrayanın oturduğu yer Ağır Ceza Mahkemesinde açılacağı, maddenin 3. fıkrasında ise dilekçeye açık kimlik ve adresine ilişkin belgeleri ekleyeceği zorunluluk olarak öngörülmüştür. Bu hükmün amacı davanın yetkili mahkemede açılıp açılmadığının re’sen araştırılmasıdır. Anılan hükümdeki yetki kuralları kamu düzeninine ilişkin bulunduğundan yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınmasında zorunluluk bulunmaktadır. Belirtilen düzenleme 466 sayılı Kanun hükümleri ile benzerlik arzetmekte olup, 466 sayılı Kanun hükümlerine ilişkin olarak verilen içtihatlardaki görüşlerden dönülmesini gerektiren hukuki bir neden bulunmamaktadır.
Kısaca belirttiğimiz nedenlerle, mahkemenin yetkisizliğinden dolayı verilen kararın bozulması gerektiği kanaatiyle çoğunluğun aksi yöndeki kararına iştirak etmemekteyiz.