Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/10136 E. 2015/14197 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10136
KARAR NO : 2015/14197
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

Tebliğname No : 12 – 2015/172339
Mahkemesi : Nazilli 5. Asliye (Kapatılan 2. Sulh) Ceza Mahkemesi
Tarihi : 05/06/2014
Ek Karar Tarihi : 07.07.2014
Numarası : 2013/57 – 2014/230
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Karar tarihi itibariyla kesin nitelikteki adli para cezası ile birlikte TCK’nın 53/6. maddesi gereğince sanığın sürücü belgesinin geri alınmasına da karar verilmiş olması nedeniyle hükmün temyizi kabil olduğu anlaşıldığından 07.07.2014 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın adli sicil kaydında bulunan, Sivas 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 14.07.2009 tarihinde kesinleşen 28.05.2009 gün ve 2008/919 esas, 2009/256 karar sayılı erteli hapis cezasına mahkumiyetine ilişkin ilam tekerrüre esas olup hükmedilecek hapis cezasının TCK’nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve TCK’nın 58/3. maddesi uyarınca anılan Kanunun 89/1. maddesinde yazılı seçimlik cezadan tekerrür nedeniyle temel cezanın hapis olarak tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Asli ve tam kusurlu şekilde katılanın, 3. derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasının yanı sıra ayrıca ……. Hastanesince düzenlenen 22.10.2013 tarihli adli rapor içeriğinde, olay sebebiyle duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığının da belirtilmesi karşısında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları da dikkate alınmak suretiyle, uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği nazara alınarak, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek eksik cezaya hükmolunması ve tayin olunan temel cezada arttırım yapılırken sadece kemik kırığından bahsedilerek uygulama maddesi olan TCK’nın 89/2. maddesinin “a” ve “e” fıkralarının gösterilmemesi,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan ”failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı” gerekçelerine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.