Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/9793 E. 2014/15925 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/9793
KARAR NO : 2014/15925
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/392315
Mahkemesi : Datça Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 23/10/2013
Numarası : 2013/151 – 2013/254
Suç : 2863 sayılı Kanun’a aykırılık

2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, şikayetçi vekili ile mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İbrahim Müjdat Gölgeli isimli şahıs hakkında açılan davaya katılmasına karar verilen Kültür ve Turizm Bakanlığı adına hazine vekiline, sanık A.. G.. hakkında açılan davaya katılma hakkının hatırlatılmaması karşısında, suçtan zarar gören şikayetçi kurum adına hazine vekilinin temyiz istemi davaya katılma talebi olarak değerlendirilmiş olup, şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK’nın 237/2 maddesi uyarınca kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
Katılan vekili ile mahalli Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
2863 sayılı Kanun’un 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete’de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanun’un 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Dolayısıyla, sözü edilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamında somut olay değerlendirildiğinde, Dairemizin 31/05/2013 tarih, 2013/5940 Esas, 2013/14811 Karar sayılı ilamı doğrultusunda, inşaat bilirkişisinden ek rapor alınarak, kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu gibi teknik veriler değerlendirilmek suretiyle suça konu binanın kaç yıllık bir yapı olduğu ve pencerelerinin ne zaman takıldığı hususları her türlü şüpheden uzak biçimde tespit edilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.