Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/971 E. 2014/18104 K. 18.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/971
KARAR NO : 2014/18104
KARAR TARİHİ : 18.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/70137
Mahkemesi : Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 13/12/2012
Numarası : 2011/351 – 2012/1169
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 318 ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığı’nın 13/03/1976 tarih ve 8994 sayılı kararı ile tescil edilip, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 25/03/1998 tarih ve 3771 sayılı kararı ile onaylı Side koruma amaçlı imar planında, “mevcut haliyle korunacak 1. derece arkeolojik sit alanı” olarak yer alan bölgedeki taşınmazı, 14/01/2011 tarihli sözleşme ile B.. P.. isimli şahıstan kiraladığı, sanıktan önceki kiracı olan Tuncay Yıldız tarafından tesviye edilip beton dökülen taşınmaz üzerindeki inşai müdahelelere, kiralama işleminden sonra sanığın devam ettiği, müze uzmanlarınca, yeni inşai faaliyete yönelik olarak düzenlenen 18/01/2011 tarihli tutanağın akabinde,
temel betonu dökülmüş zemin üzerine profil demir direkler dikildiğini, direklerin üzerine de çatı makaslarının konulmakta olduğunu belirleyen Side Belediye Başkanlığı görevlilerince inşaatın 19/01/2011 tarihli zabıt ile mühürlenerek durdurulduğu, mühürlemeye rağmen inşaat alanı içerisinde briket örülerek taşınmazın iş yeri haline getirilmeye çalışıldığının 27/01/2011 tarihli kolluk tutanağı ile tespit edildiği, yine 02/02/2011 tarihli başka bir kolluk tutanağı ile de inşaat alanının içerisinde ve dışarısında duvar sıvası yapılmakta olup, çatı üzerine izolasyon malzemesi serildiğinin belirlendiği, devamında 04/02/2011 tarihinde müze uzmanlarınca yapılan kontrollerde, 10 yeni mekan şeklinde oluşturulan çalışma alanının branda ile kapatıldığının, örülen duvarların bir kısmının sıvasının tamamlandığının, alandaki inşai faaliyetin büyük ölçüde bitirildiğinin gözlemlendiği;
Sözü edilen eylemlerinden dolayı sanık hakkında 04/03/2011 tarihli iddianame ile, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçunu zincirleme şekilde, mühür bozma suçunu bir kez işlediği iddiasıyla dava açıldığı, sonrasında da sanığın inşai faaliyete devam ettiği, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü uzmanlarınca düzenlenen 12/05/2011 tarihli rapor ile, izinsiz uygulamaların kaldırılmadığının, inşaatın tamamlanarak dükkanların çoğunun işletmeye açıldığının, bir kısmında dekorasyon uygulamalarına devam edildiğinin belirlendiği, sanık tarafından gerçekleştirilen yeni inşai müdahalelerden dolayı 21/07/2011 tarihli iddianame ile inceleme konusu davanın açıldığı, sanığın soruşturma aşamasında kolluk kuvvetlerine verdiği ifadede, suça konu taşınmaz üzerinde Şubat 2011 ile Nisan 2011 arasında inşai faaliyette bulunduğunu, inşaat devam ederken jandarma, belediye ve müze ekiplerinin hakkında yasal işlemler yaptıklarını beyan ettiği, kovuşturma aşamasındaki savunmasında ise, iş yerlerini yaparken jandarmanın 17-18 kez yanına gelip, “buraya bu inşaatı yapamazsın, durdur” diyerek tutanak düzenlediklerini, elinde olan bütün parayı yatırdığı için inşaatı tamamlamak zorunda olduğunu düşündüğünü, bu nedenle çalışmayı bırakamadığını söylediği;
Dairemizin 2012/33752 Esas sayılı dosyası kapsamında incelenen Manavgat 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/126 Esas, 2011/338 Karar sayılı dosyası ile inceleme konusu dosya içerisinde mevcut olup, kolluk kuvvetleri, belediye görevlileri, müze ve Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü uzmanlarınca düzenlenen çok sayıdaki rapor ve tutanaklar ile kronolojik olarak çekilen olay yeri fotoğraflarından, suça konu taşınmazın geçirdiği sürecin açık bir şekilde görüldüğü, düzenlenen her tutanağın akabinde, alandaki çalışmayı sonlandırması için görevlilerce uyarılan sanığın, tasarladığı işletmeyi faaliyete geçirme hususunda gösterdiği irade ile, kesin inşaat yasağı olan bölgedeki eylemine devam ettiği, kamu görevlilerince tanzim edilen rapor ve tutanaklara, kendisine yapılan uyarılara aldırış etmeden aşama aşama inşaatı tamamlayıp, tasavvur ettiği iş yerlerini işletmeye açan sanık hakkında asgari haddin üzerinde temel ceza tayininde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, jandarma tarafından düzenlenen tutanaklar dikkate alınarak işlem yapıldığına, sanık hakkında kurulan hükme esas teşkil eden 65/b maddesinin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiğine, sanığın mahkumiyeti ile ilgili yeterli gerekçe gösterilmediğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Manavgat ilçesinin bağlı bulunduğu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunması karşısında, hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’un 65/1 ve 65/4 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler yönünden, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.