Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/9676 E. 2014/25549 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/9676
KARAR NO : 2014/25549
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/389949
Mahkemesi : Tokat 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 03/10/2013
Numarası : 2013/235-2013/421
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tekerrüre esas alınan Amasya Ağır Ceza Mahkemesinin 23.02.2011 tarihinde kesinleşen, 2008/22 esas, 2009/150 sayılı kararında hükümlülüğün birden fazla suçtan verilen cezalardan oluşması karşısında, en ağır cezayı içeren hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmemiş ise de; 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesinde, “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü gereğince tekerrüre esas alınacak miktarın infaz aşamasında belirlenebilecek olmasından dolayı bu husus bozma nedeni yapılmamış; sanığın tekerüre esas alınan Amasya Ağır Ceza Mahkemesinin anılan kararında, TCK’nın 58. maddesinin uygulanması karşısında, ikinci kez mükerrir olan sanık hakkında, koşulları oluştuğu halde, ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından, bozma sebebi sayılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya kapsamına göre; Tokat T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan sanık Şahin’in, koğuş arkadaşı olan mağdur Rahman’ın koğuşta olmadığı sırada, mağdurun dolabını açarak, dolaptaki mağdura gönderilmiş mektupları alıp, diğer hükümlülere okuduğu ve mağdurun eşinin görüntülendiği fotoğrafları alıp, diğer hükümlülere gösterdiği iddiasına konu olayda;
Sanığın, şikayete konu fotoğrafın, gazetede yayımlanan bir resim olup, bu gazeteyi idareye teslim ettiğini ifade etmesi ve Ulusal Yargı Ağı Sistemi’nden temin edilen nüfus kaydına göre mağdurun halen bekar olup, hiç evlenmemiş olması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilebilmesi için, şikayete konu olayla ilgili herhangi bir bilgi ve belge bulunup bulunmadığı, sanıkla mağdur ve tanıklar arasında
olay öncesine dayanan bir husumet olup olmadığı Tokat T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünden sorulup, ifşa edildiği iddia edilen mektupların ve fotoğrafların, içeriği mağdur ve tanıklara açıklattırılarak, temin edilmeleri mümkün ise dosya içerisine konulmasından ve gerektiğinde “mağdurun eşi” olarak ifade edilen kişinin açık kimlik bilgileri ile taraflarla olan ilişkisi açıklığa kavuşturulduktan sonra, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sanığın mağdura gönderilmiş mektupları alıp, diğer hükümlülere okuma ve mağdurun eşinin görüntülendiği fotoğrafları alıp, diğer hükümlülere gösterme şeklinde iddia olunan eylemlerinin TCK’nın 132. maddesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal ve aynı Kanun’un 134. maddesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal suçları kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yetersiz gerekçeye dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de:
Mağdura ait olup, mağdurun eşinin görüntülendiği fotoğrafların, fotoğraflarda görüntülenen kişiden bağımsız olarak, fotoğrafların sahibinin mağdur olması nedeniyle mağdurun özel hayatı kapsamında yer aldığının kabul edilmesi karşısında, sanığın, mağdurun özel hayatına ilişkin fotoğraflarını, fotoğraflarda görüntülenen kişinin mağdurla olan kişisel ilişkisini de açıklayarak, diğer hükümlülere göstermesi şeklinde sübutu kabul edilen eyleminin TCK’nın 134/2. maddesinde tanımlanan görüntünün ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu, mağdura gönderilmiş mektupları diğer hükümlülere okuması şeklinde sübutu kabul edilen eyleminin ise TCK’nın 132/2. maddesinde tanımlanan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu gözetilmeden, her iki eylem TCK’nın 134/1-1. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilip, suç vasfında yanılgıya düşülerek, sanığa eksik ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.