YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/9176
KARAR NO : 2014/14044
KARAR TARİHİ : 06.06.2014

Tebliğname no : 12 – 2014/101546

Mahkemesi : Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 22/03/2013

Numarası : 2012/55 – 2013/120

Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Davacının tutuklu kaldığı süre ve tutuklandığı tarih ile tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alındığında tayin olunan manevi tazminatın makul oranda olduğu kabul edildiğinden, tebliğnamedeki tazminat miktarının az olduğu yönündeki bozma düşüncesi ile 29.05.1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceğinden tebliğnamedeki 2 no’lu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tazminat miktarlarına, davalı vekilinin tazminat miktarına, vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak;

1- Dairemizin 30.12.2011 tarihli kararında davacının davasının süresinde olup olmadığının belirlenmesi bakımından geçici köy korucusu olan davacının hakkındaki beraat kararını ibraz ederek veya beraat kararı söz konusu edilmek suretiyle işe iade vb. nedenlerle resmi kuruma başvurup başvurmadığı araştırılarak, sonucuna göre davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti gerektiği nedeniyle bozulması üzerine mahkemece İlçe Jandarma Komutanlığına yazılan yazıya verilen 11 haziran 2012 tarihli Merkez İlçe jandarma Komutanlığının cevabi yazısında “şahsın dosyasında kararın mevcut olduğu, herhangi bir dilekçe veya yazı olmadığı, kararın ne zaman ve nasıl dosyasına konulduğunun bilinmediği” şeklinde cevap verildiği, Hakkari Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen 09.10.2012 tarihli yazı cevabında ise davacı E. Y..’in 04.04.2001 tarihinde ve öncesinde GKK olarak görev yaptığı 01.05.2001 tarihinde cezaevine girdiği ve görevine son verildiği, 01.02.2002 tarihinde adı geçen davacının beraat ettiği 15.04.2001-01.02.2002 tarihleri arasında maaş almadığı belirtilerek emsal köy korucularının aylık maaş tutarlarının bildirilmesi karşısında, davacının beraat kararını ne zaman ibraz ettiği ve ibraz edilen kararda kesinleşme şerhi bulunup bulunmadığı, ne zaman ne şekilde işe başlatıldığı, hususları yeterince araştırılmadan ve bozma gerekleri gerektiği gibi yerine getirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,

2-Tazminat davasının dayanağı olan beraat hükmüyle birlikte davacının yatırdığı nakti kefaletin karar kesinleştiğinde iadesine de karar verildiğinin anlaşılması karşısında, davacının yatırdığı nakti kefaletin iadesi için mahkemeye başvurup başvurmadığı, başvurmuş ise hangi tarihte başvurduğu ve nakdi kefaletin iade edilip edilmediği araştırılıp davanın CMK’nın 142. maddesinde öngörülen 3 aylık süre içerisinde açılıp açılmadığının araştırılmaması,

3- Kabule görede;

03.02.2001 tarihinde gözetim altına alınıp 04.02.2001 tarihinde serbest bırakıldıktan sonra 04.04.2001 tarihinde tutuklanan sanık hakkında tayin olunan maddi ve manevi tazminatın 3,35 TL sine 03.02.2001 tarihinden, 700,7 TL’ye ise 04.04.2001 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş olup, davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.