Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/8688 E. 2014/26758 K. 26.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8688
KARAR NO : 2014/26758
KARAR TARİHİ : 26.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/348651
Mahkemesi : Çay Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 15/07/2013
Numarası : 2012/363-2013/358
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği,
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 01/07/1992 tarih ve 1368 sayılı kararı ile 1. derece doğal sit alanı olarak tescilli Afyonkarahisar ili, Sultandağı ilçesi, Akşehir gölü, Dereçine kasabası, Kavaklı mevkiinde izinsiz olarak arpa ekmek suretiyle müdahalede bulunduğu iddiasıyla sanık hakkında dava açıldığı, her ne kadar anılan Kurul kararının mahallinde usulüne uygun şekilde ilan edildiğine dair tutanaklar dosyaya celp edilmemiş ise de, sanığın keşifteki beyanında, bölgede ekim yapılmaması gerektiğinin söylenmesi üzerine bir süre ekim yapmadığını ancak daha sonra araziyi tekrar sürdüğünü beyan etmesi karşısında, bölgenin sit alanı olduğunu bildiğinin anlaşıldığı, çevre ve ziraat mühendisi bilirkişilerin ortaklaşa tanzim ettikleri rapor ile, dava konusu müdahale nedeniyle doğal yapının tahrip edildiğinin, bu tahribin bölgede yetişen endemik ve epidemik bitkilerin doğal ortamlarında yetişmelerini engellendiğinin, bunun da ekosistem, çevre ve doğal yaşama zarar verdiğinin tespit edilmesi karşısında, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “eylemin fiziki bir müdahale niteliği taşıdığı kabul edilebilir ise de, inşai bir müdahale niteliği olmadığı” şeklindeki hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.