YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8610
KARAR NO : 2014/14688
KARAR TARİHİ : 13.06.2014
Tebliğname No : 12 – 2014/84750
Mahkemesi : Manavgat 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 29/04/2010
Numarası :2009/855 – 2010/465
Suç : Taksirle yaralama
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
29/04/2010 tarihli celsede katılma kararı verildiği belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın idaresindeki araçla, gündüz vakti, çift şeritli bölünmüş yolda seyrederken, ışık kontrollü dört yönlü kavşaktan sola dönüşe geçtiği sırada karşı yönden gelen araçla çarpışması sonucu üçü şikayetçi olmak üzere toplam beş kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı olayda; sanığın aşamalarda; yeşil ışık yanacağı sırada dönüşe geçtiğini savunması karşısında; olaya karışan her iki araçta bulunanların kendi araçlarının yeşil ışıkta geçtiklerini beyan ettikleri, sanığın kırmızı ışıkta geçtiğine ilişkin şüpheden uzak delil bulunmadığı dikkate alındığında; yeniden alınacak bilirkişi raporunun, kimin kırmızı ışıkta geçtiğini belirleme noktasında dosyaya yenilik getirmeyeceği anlşıldığından tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir. Ancak;
1- İki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca bir uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, asgari hadden çok fazla uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi,
2- 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, dosya içeriğine göre; sanıkların sabıkasının ve dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışlarının bulunmadığı, iyi hali nedeniyle cezada TCK’nın 62. maddesi gereğince indirim yapıldığı halde, bilinçli taksir hali hariç, taksirli suçlarda uzun süreli hürriyeti bağlayıcı cezasının paraya çevrilebileceği gözetilmeksizin “verilen hapis cezalarının süresi ve suçun sair özellikleri” şeklindeki kanuna ve dosya içeriğine uymayan gerekçelerle TCK 50/4 maddesinde belirtilen paraya çevirme hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi,
3- Taksirli suçlarda 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde yazılı hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.