Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/8504 E. 2014/17867 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8504
KARAR NO : 2014/17867
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2014/57823
Mahkemesi : Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 23/01/2013
Numarası : 2012/29 – 2013/6
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

Davacı vekilinin 10.05.2007 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Van 1 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin, 2003/35 Esas – 2003/158 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) Terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak suçundan, 21.01.2003 – 24.06.2003 tarihleri arasında tutuklu kaldığı ve yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 03.11.2003 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 10.05.2007 tarihinde işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun gereğince öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
Bozma üzerine yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ve davacının kendi kusuru ile tutuklanmasına neden olduğuna, davacının tazminat miktarına ve eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tahliyenin yapıldığı 24.06.2003 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi suretiyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 154 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayıp fazla tayini,
2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik incelemeye ve tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.09.2014 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Haksız tutuklamadan kaynaklanan tazminat davası 10.5.2007 tarihinde açılmıştır. Acele görülmesi gereken dava 7 yılda sonuçlanamamıştır. 5.000 lira manevi tazminata daha önceki bozma kararında dokunulmamıştır.
Dairemiz uygulamalarına göre de aylık 1.000 veya 1.500 liralık manevi tazminatlar normal kabul edilmekte olup 5 ay tutuklu kalan davacı için hükmedilen 5.000 lira makul bir rakam olarak gözükmektedir. Ancak 2003 yılından itibaren faiz hesaplaması yapıldığında, 5.000×2.7=13.500 lira gibi bir rakam ortaya çıkmaktadır. Bu rakam aylık olarak düşünüldüğünde 2.700 liraya denk gelmektedir.
Davanın bir kere bozmadan geçmiş olması ve uzun bir süredir sonuçlanmaması hususları da nazara alındığında manevi tazminatın 2.800 liraya indirilmek suretiyle hükmün düzeltilerek onanması ve açılmış başka bir dava olmuş olsaydı maliye hazinesinin bunu ileri sürmesi gerekeceğinden sayın çoğunluğun bozma içeren düşüncesine iştirak etmiyoruz.