Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/844 E. 2014/25914 K. 17.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/844
KARAR NO : 2014/25914
KARAR TARİHİ : 17.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/136836
Mahkemesi : Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 26/02/2013
Numarası : 2012/373 – 2013/138
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 09/07/1976 gün, A75 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen, Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, Cumhuriyet mahallesi, 1065 ada, 24 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan “Sultan Hamamı’nın” Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 24/12/2010 gün, 1938 sayılı kararı ile uygun bulunan Rekonstrüksiyon Projesine aykırı olarak, temel kalıntı duvarlarının bulunduğu alana çelik konstrüksiyon taşıyıcı sistemleri kurulup, yapının sınırları dışında kalan kısmının beton perde duvar yapılması öngörülmüş olmasına karşın, beton harçlı taş duvar şeklinde yapılması suretiyle müdahalede bulunulduğundan bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda, keşifte görevlendirilen sanat tarihçi ve inşaat mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetinden, izinsiz olarak yapılan uygulamaların tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığı, niteliği ve yapıda geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar meydana getirip getirmediği hususunda ek rapor alınıp, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün tespiti durumunda, sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun’un 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında olduğunun belirlenip, ayrıca taşınmazın olduğu yerde suç tarihi itibariyle Büyükşehir Belediye Başkanlığı veya İl Özel İdaresi bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu’nun bulunmadığının anlaşılması halinde 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi veya ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında olsa bile, taşınmazın olduğu yerde, suç tarihi itibariyle, sorumluluk alanı dava konusu yeri kapsayan Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu’nun bulunduğunun anlaşılması halinde 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile eylemin niteliği ve kastının yoğunluğu gözetilerek cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
TCK’nın 61. maddesi gereğince, suçun işleniş biçimini, konusunun önem ve değeri, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığını, güttüğü amaç ve saik dikkate alındığında, daha fazla ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı tutularak, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.