Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/8426 E. 2014/12746 K. 26.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8426
KARAR NO : 2014/12746
KARAR TARİHİ : 26.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/384093
Mahkemesi : Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 30/10/2013
Numarası : 2013/5 – 2013/539
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ölen T. T.’ün irinli menenjit (ileri düzeyde beyin zarı iltihabı) hastalığı nedeni ile rahatsızlanarak ailesi tarafından önce sağlık ocağına götürüldüğü, rahatsızlığının geçmemesi üzerine aynı gün ailesi tarafından göz ve baş ağrısı şikayeti ile 23:00 sıralarında Konya Numune Hastanesine getirildiği, acil nöbetci doktoru olan sanığın faranjit teşhisi ile ilaç yazarak hastayı ve ailesini gönderdiği, evine giden T. T.’ün sabah 05:00 sıralarında ailesi tarafından yatağında ölü olarak bulunduğu, 26-29 Mayıs 2009 tarihli Yüksek Sağlık Şurası kararında sanık doktorun, hastayı gerektiği gibi değerlendiremediği, yönlendiremediği ve yeterli tedavinin düzenlenmesini sağlamadığı, bu nedenlerle kusurlu olduğu, ancak hastada hızlı gelişen ağır menenjit tablosu nedeniyle uygun tedavi düzenlense bile ölümle sonuçlanabileceğinin belirtildiği ve bu rapora dayanılarak mahkemece sanığın beraatine karar verildiği, Dairemizin 03.10.2012 tarihli bozma kararında, hükme esas alınan Yüksek Sağlık Şurası raporunda, sanığın kusurlu olduğu belirtilmesine rağmen hastaya hangi tedavi yöntemlerini uygulaması gerektiğinin belirtilmemiş olması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulduğu, mahkemece bozma kararına uyularak bu sefer de Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu’ndan rapor alındığı, alınan 17.04.2013 tarihli raporda, sanık doktor tarafından hastada bulunan muayene bulgularının doğru değerlendirilememesi, infeksiyon hastalıkları konsültasyonu istememesi, hastayı müşahade altına alıp takip etmemesi ve laboratuar tetkiklerinin yaptırılmaması nedenleriyle sanığın kusurlu olduğunun belirtildiği, ancak gerek 26-29 Mayıs 2009 tarihli Yüksek Sağlık Şurası kararında, gerekse 17.04.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu raporunda hastada bulunan ileri derece ve hızlı gelişen ağır menenjit tablosu nedeniyle, hasta servise yatırılarak gerekli tetkik ve tedavisinin yapılması durumunda dahi yaşatılabileceğinin kesin olmadığının belirtilmesi karşısında, sanığın eylemi ile netice arasında illiyet bağının kesin bir şekilde kurulamadığı, bu nedenle sanığın taksirle öldürme suçundan sorumlu tutulamayacağı, ancak bahsedilen raporlar ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine düşen görevleri yerine getirmediği ve eyleminin TCK’nın 257/2. maddesindeki görevi ihmal suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.