YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7570
KARAR NO : 2014/24854
KARAR TARİHİ : 08.12.2014
Tebliğname No : 12 – 2013/326214
Mahkemesi : Safranbolu Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 14.05.2013
Numarası : 2012/402-2013/199
Suç : Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve katılanın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya kapsamı, sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları, bilirkişi raporu ve Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/365 esas sayılı dosyasına göre; sanık ile katılanın kardeş oldukları, babaları İsmail’in ölümünden önce, katılanın eski eşi Yasemin’e verdiği borç senedinin, Yasemin tarafından önce İsmail’e, İsmail’in ölümünden sonra ise mirasçılarına karşı icra takibine konu edildiği, sanığın, diğer kardeşi Nurcan ve annesi Şerife ile birlikte senedin sahte düzenlendiği iddiasıyla borçlu olmadıklarının tespiti için menfi tespit davası açtıkları, bu dava sürerken sanığın eniştesi temyiz dışı sanık Mehmet ve yeğeni temyiz dışı sanık Bilal’in, bir pastanede katılanla buluşarak senet ve senede konu alacak üzerine yaptıkları aleni olmayan konuşmanın, katılanın rızası olmadan sanık Bilal tarafından cep telefonu ile kayda alınarak bilahare sanığa verildiği, sanığın da ses kayıtlarını, senedin iptali ve borçlu olmadıklarının tespiti için açılan davaya delil olmak üzere avukatı aracılığıyla mahkemeye sunduğu olayda; sanığa atılı eylemin, TCK’nın 133/3. maddesi kapsamında değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de, ses kayıtlarını başkalarına verdiği veya yaydığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, hukuk davasındaki senedin sahte düzenlendiği ve borçlu olmadıkları yönündeki iddialarını kanıtlama amacı taşıyan eyleminde hukuka aykırı davrandığı bilinciyle hareket etmediği, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından, beraati yerine yazılı düşüncelerle mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ve katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.