Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/742 E. 2014/9286 K. 16.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/742
KARAR NO : 2014/9286
KARAR TARİHİ : 16.04.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/128306
Mahkemesi : Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 15.02.2013
Numarası : 2012/172 – 2013/24
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabülüne ilişkin hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tazminat miktarına, davalı vekilinin eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dairemizce benimsenen görüşe göre; davacının maddi tazminata esas teşkil edecek gelir kaybına ilişkin belge ibraz etmesi halinde sunulan belge ve kayıtlara göre, belge ibraz edilmemesi halinde vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklulukta ve gözaltında kaldığı dönemde geçerli olan net asgari ücret üzerinden hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak verilmesi gerektiğinin gözetilmeyerek, zabıta araştırmasının sonucu dikkate alınarak asgari ücretin iki katı üzerinde yapılan hesaplamayla fazla maddi tazminata hükmedilmesi,
2- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı,tutuklu kaldığı süre, tutuklama tarihi ile tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar ele geçecek parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 3 ay 14 gün süreyle tutuklu kalan davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp fazla tayini,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.