Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/7075 E. 2014/12899 K. 27.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7075
KARAR NO : 2014/12899
KARAR TARİHİ : 27.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/385659

Mahkemesi : Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 04/10/2013

Numarası : 2013/227 – 2013/470

Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

Davacı vekilinin 01.03.2010 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Tazminat davasının dayanağını oluşturan Van 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2004/169 Esas – 2009/79 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) Terör örgütüne yardım ve yataklık etmek suçundan, 07.10.2004 – 26.09.2005 tarihleri arasında tutuklu kaldığı ve yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 08.06.2009 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 01.03.2010 tarihinde işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun gereğince öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,

Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ve eksik incelemeye, davacı vekilinin tazminat miktarına ve eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 354 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayıp fazla tayini,

Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.05.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.