Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/682 E. 2014/25360 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/682
KARAR NO : 2014/25360
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/111653
Mahkemesi : Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 09/10/2012
Numarası : 2011/590 – 2012/752
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin tespit tarihinden farklı olarak “27/07/2011” şeklinde gösterilmesi; mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı niteliğinde kabul edilmiştir.
Katılan vekili ile sanık T.. G..’ın, adı geçen sanık hakkında tesis edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz istemleri itiraz mahiyetinde kabul edilerek, Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 19/12/2012 tarih, 2012/1863 değişik iş sayılı kararı ile kesin şekilde sonuçlandırıldığından, katılan vekilinin, sanık U.. Y..’ın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz istemine hasren yapılan incelemede;
Katılan vekilinin, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15/11/1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile tescilli 3. derece doğal sit alanı içerisindeki Maliye Hazinesi’ne ait taşınmaz üzerine izinsiz çay bahçesi ve restoran inşaatı yaptığı iddiasıyla dava açıldığı, kolluk kuvvetlerince düzenlenen 21/07/2011 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağında, yapılan inşaatın sahibinin U.. Y.. olduğunun belirtildiği, adı geçen sanığın soruşturma aşamasında kolluk kuvvetlerine verdiği ifadede, suça konu taşınmazı yaklaşık bir ay kadar önce T.. G..’dan kiraladığını, 2b kapsamında olan kira konusu alanda 10 yıldır bulunan binayı deforme olması nedeniyle tadilata soktuklarını beyan ederken, kovuşturma aşamasında yaptığı savunmada, T.. G..’ın elemanı olup, onun isteği üzerine inşai faaliyet gerçekleştirdiğini söylediği, hakkında aynı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık T.. G..’ın konu ile ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı’nda verdiği ifadede, işçisi olan U.. Y..’ı, kendisine ait yerde kendisinden izinsiz olarak bazı çalışmalar yaptığı için işten çıkarttığını, 2b arazisi niteliğindeki suça konu yere komşu arazi sahibinin döktüğü toprağı mecburen düzelttiklerini beyan ettiği, aynı sanığın kovuşturma aşamasında verdiği ifadede ise yıkık olan sundurmayı onardığını söyleyip, sanık U. T..’ın olaya ne şekilde dahil olduğuna dair bir açıklamada bulunmadığı anlaşılmakla; kolluk kuvvetlerince düzenlenen 21/07/2011 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağı ile dosya kapsamında mevcut tüm beyanlar sanık U. T..’a okunmak suretiyle, sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamalarında verdiği ifadeler arasındaki çelişkinin giderilmesi, T.. G..’a, sanık U.T..’ı aralarındaki hangi hukuki ilişki nedeniyle tanıdığının, suça konu inşai müdahalelerin gerçekleştirilmesine adı geçen sanığın hangi sıfatla ne ölçüde katıldığının, binanın tespit tarihinden sonra keşifte gözlemlenen duruma kim tarafından ve/veya kimin talimatı ile getirildiğinin sorulması, böylece maddi gerçeğin her türlü şüpheden uzak biçimde tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile beraate dair hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.