Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/675 E. 2014/10824 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/675
KARAR NO : 2014/10824
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/139371

Mahkemesi : Zile Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 06/03/2013

Numarası : 2012/158 – 2013/37

Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

Davacının maddi tazminat talebinin reddi ile manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Davacı vekilinin, Ankara 45. noterliği tarafından düzenlenmiş 07759 yevmiye nolu 08.06.2005 tarihli vekaletnameye istinaden, haksız tutuklama nedenine dayalı olarak, davacı adına tazminat talebinde bulunduğu, vekaletnamede davacı vekiline davacı adına dava açma hak ve yetkisinin bulunduğu ve dava tarihinden sonra vekilin davacı tarafından azledildiğine dair azilname bulunmadığı gibi davacı asil tarafından inceleme esnasında 29.08.2007 ve temyiz aşamasında 18/02/2014 tarihlerinde dosyaya sunmuş olduğu yazılı beyan dilekçeleri ile davanın bilgisi dahilinde açıldığına ilişkin beyanları nedeniyle, davacı ile vekili arasında vekalet ilişkisinin devam etmekte olduğunun kabulü gerektiği nedeniyle tebliğnamede bozma öneren (1) nolu görüşe iştirak edilmemiştir.

Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirtilen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,

2-06/03/2013 tarihli karar duruşmasında hazır bulunan Cumhuriyet savcısının isim ve sicil bilgilerinin duruşma zaptına ve gerekçeli karar başlığına yazılmaması suretiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 220/1-c ve 232/2-b maddelerine aykırı davranılması ve gerekçeli karar başlığında, ”dava” ibaresi yerine ”suç” ibaresine yer verilmiş olması,

3-Yapılan temyiz incelemeleri sırasında, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, davacı lehine aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış başka dava bulunup bulunmadığının, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden sorgulanıp, ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

İsabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.