Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/6674 E. 2014/25136 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6674
KARAR NO : 2014/25136
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/384055

Mahkemesi : Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 13/09/2013

Numarası : 2012/13 – 2013/424

Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

Davacı vekilinin 08.12.2011 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle gözaltına alındığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince mahkemece maddi tazminat istemine ilişkin açılan davanın reddine, manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Tazminat davasının dayanağını oluşturan Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2003/196 Esas – 2011/189 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) terör örgütünün sair efradı olma suçundan, 27.01.2000 – 04.02.2000 tarihleri arasında gözaltına alındığı ve yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 19.07.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 28.02.2011 tarihinde işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun gereğince öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış; gözaltına alındığı dönemde devlet memuru olan davacının, gözaltına alındığı aylar itibariyle herhangi bir kesinti olmaksızın çalıştığı kurumdan maaşını tam olarak aldığı anlaşılmakla; davacının maddi tazminata konu olacak bir zararı olmadığından bu yöndeki talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir,

Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre, gözaltı tarihi olan 27.01.2000 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi suretiyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 8 gün süreyle gözaltında kalan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayıp fazla tayini,

2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.12.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.